Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2324 E. 2024/8823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre kadının sadakatsiz davranışlarının ve evlilik birliği görevlerini yerine getirmemesinin kusur olarak değerlendirilmesi gerektiği, erkeğin kusurlarının da sabit olduğu ve bu durumda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğunun belirlenmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/90 E., 2024/96 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/520 E., 2023/998 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan asıl davanın reddine kadın tarafından açılan karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili asıl dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, pek kötü davranışları, hakaret ve küfürleri, sevgisiz ve saygısız, aldatma, baskıcı davranışları nedeniyle evlilik birlikteliğinin temelinden sarsıldığını, davalının tek, tam ve ağır kusurlu olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 125.000,00 TL maddî, 125.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; erkeğin , bağımsız konut tahsis etmediklerini ve erkek eşin ailesi ile birlikte yaşadıklarını, ailenin müvekkiline kötü davrandığını, hakaret ve tehdit ettiklerini, aç bıraktıklarını, ailesi ile görüşmesine izin vermediklerini, erkek eş tarafından tanımadığı erkeklerle görüntülü konuşmaya zorlandığını, konuşmaması halinde çocuğuyla tehdit edildiğini davacının askere gittikten sonra müvekkilinin ve ortak çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmadığını, müvekkilinin, kayınpederinin cinsel tacizine uğradığını, müvekkili için hayatın zorlaşması ve daha çekilmez hale gelmesi üzerine baba evinde döndüğünü iddia ederek; erkeğin davasının reddine istemiş, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl kesinleşme tarihinden itibaren Tuik tarafından belirlenen Üfe oranında artış yapılmasına, yasal faiz ile birlikte 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların yaklaşık 1 yıldır ayrı yaşadıkları, erkek eşin, kadının ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı kadının ailesinin yardım ettiği, çocuğuyla ilgilenmediği, davacı erkek eşin davalı kadına atfedilen kusurları ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davacı erkeğin açtığı ispatlanamayan davanın reddine, davalı kadının açtığı karşı davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaları her yıl karar tarihinden itibaren Üfe oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kadın eşe her hangi bir kusur atfedilmemiş ise de; dosya içeriği ve dinlenen tanık beyanlarıyla sabit olduğu üzere "başka erkeklerle cinsel içerikli yazışmalar yaparak sadakatsiz davranması ve birlik görevlerini gereği gibi yapmaması" maddi vakıasının kadın eşe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin az kadının ise ağır kusurlu olduğu, ağır kusurlu kadın eş yararına maddî -manevî tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkek eşin kusur belirlemesine, reddedilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminatlar ile asıl davada reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur belirlemesine dair gerekçenin düzeltilmesine, kadının ağır erkeğin az kusurlu olduğu şeklinde gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin açtığı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ve sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kusur değerlendirmesini yanlış yaptığını, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kusurlu olduğunu belirterek, kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Zeynep'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.