Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2325 E. 2024/2492 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının yetersizliği ve güncel vekâlet ücretine hükmedilmemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları gözetilerek, hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha yüksek miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, bozma dışındaki hususlarda ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/177 E., 2023/412 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin eşini darp ettiğini, psikolojik baskı uygulayıp tehdit ettiğini, evden çıkarken eşinin telefonunu elinden alıp kapıyı üstüne kilitlediğini, kadının en son olayda darp edilmesi nedeniyle evden ayrıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkeğin eşini ve çocuklarını sevdiğini, boşanmak istemediğini, kadının iki tokat nedeniyle evi terk ettiğini ve boşanma konusunda ailesinin etkisinde kaldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili cevap dilekçesi süresi içinde sunduğu dilekçe ile yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri değil, Torbalı mahkemeleri olduğunu iddia ederek yetki itirazında bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 2017/581 Esas, 2018/283 Karar sayılı kararı ile; davacı kadının davanın açılış tarihi itibariyle mernis adresinin başka şehirde olduğu ve adresini dava tarihinden sonra İstanbul’a taşıdığı gerekçesiyle; İstanbul mahkemelerinin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili Torbalı Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yetkisizlik kararına karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince; yetki itirazının ön sorun gibi incelenerek karar verilmesi, taraflara bu konuda delillerini bildirmeleri için süre tanınması gerekirken, adres kayıt sistemindeki adres değişiklik tarihine göre karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; yetkisizlik kararının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

1.Davalı erkeğin yetki itirazı İlk Derece Mahkemesinin 11.03.2021 tarihli duruşmasında reddedilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin14.12.2021 tarihli kararı ile; eşini darp eden, hakaret eden ve onu tehdit eden erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düştüğü ve kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından sonra talep ettiği tazminatlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine ve kadının tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen son kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin kusurlarının ağır olduğunu, eşinden mal kaçırmak için İskenderun’daki evini ve arabasını sattığını, bir firmada çalıştığını, aynı zamanda bu firmanın ortağı olduğunu, şirketin sosyal medya hesabında davalının telefonunun kayıtlı olduğunu, başkalarına muvazaalı olarak sattığı evlerden geliri olduğunu, tazminatlar yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, kadına bu yönden ıslah dilekçesi vermesi için süre verilmediğini belirterek; nafakaların miktarı ve tazminatlar hakkında verilen karar yönünden istinaf başvurunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; yetki itirazının reddinin yerinde olmadığını, yetkili mahkemenin Torbalı mahkemeleri olduğunu, erkeğin eşini tehdit etmediğini, şiddet uygulamadığını, ortak çocuğun annesinin etkisi ile doğru beyanda bulunmadığını, davalının yeşil kartlı olduğunu, hükmedilecek nafakaları ödeyebilecek maddî gücünün bulunmadığını belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli kararında; kadının İstanbul’a yerleşmek niyetiyle gitmiş olması nedeniyle yetki itirazının reddinin, davalı taraf cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olduğundan tanıklarının dinlenmemesinin, dosya kapsamındaki delillere göre İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin ve davacı tarafın dava dilekçesinde tazminat haklarını saklı tutup dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından sonra sunduğu dilekçe ile tazminat talebinde bulunmuş olması nedeniyle tazminatlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların miktarı ve tazminatlar yönünden, davalı erkek vekili davanın kabulü, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemiz 10.01.2023 tarihli ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar vermiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı gereğince davacı için yargılama sırasında takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda nafaka bedelinin yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının miktarı ve güncel vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafaka miktarı ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Hülya'ya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...