"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1110 E., 2023/1282 K.
DAVA TARİHİ : 15.03.2017 - 23.06.2017
KARAR : Başvurunun süre ve esas yönünden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şarköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/56 E., 2019/71 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesince kadının katılma yolu ile istinaf talebinin incelenmediği gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı karşı davacı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine, davacı karşı davalı kadının katılma yolu istinaf talebinin süre yönünden reddibe karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı karşı davacı erkek ve katılma yolu ile davacı karşı davalı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Taraflarca temyiz edilmesi üzerine kadının istinaf başvurusunun değerlendirilmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun süreden reddine, erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Taraflarca temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı karşı davacı erkeğin bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı karşı davacı erkek vekilinin kadının davasının kabulü, karşı davanın reddi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı karşı davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesi ile davalı karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, iftira attığını, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, evlat edindikleri ortak çocuğu dahi anne ile görüştürmek istemediğini, büyü işi ile uğraştığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye tevdiine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Kadının adli yardım talebi 12.12.2017 tarihli duruşmada kabul edilmiştir.
II.CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadın tarafından daha önce iki kere boşanma davası açıldığını, her iki davanın da reddedildiğini ve kesinleştiğini, bu davaların kesinleşme tarihlerinden önceki olaylara kadın tarafından dayanılamayacağını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, birlik görevlerini ihmal eden, sadakat yükümlülüğünü birden fazla kez ihlal eden ve ortak konutu terk eden kadının tam kusurlu olduğunu iddia ederek karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya tevdiine, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun ceza dosyası içeriği ve tanık beyanları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı ve evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir, 200,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 250,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî tazminat, 8.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili tarafından katılma yolu ile ve davalı karşı davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.05.2022 tarihli, 2020/316 E., 2022/905 K. sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinde herhangi bir hata yapılmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusur belirlemesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, velâyet düzenlemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarında ise herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı kadın vekili ve davalı karşı davacı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 23.01.2023 tarihli, 2022/9822 E., 2023/335 K. sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesince davacı karşı davalı kadının İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf talebi bulunduğu halde, istinaf talebi incelenmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın münhasıran bu sebeple bozulmasına, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının katılma yolu ile istinaf talebinin süre yönünden reddine, erkeğin istinaf talebinin ise kararın kusur belirlemesi, nafaka, velâyet ve tazminatlar yönünden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; katılma yolu ile istinaf talebinin süresinde olduğunu belirterek tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk yararına tedbir nafakası, iştirak nafakası koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının çok olup olmadığı, kadının istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı, istinaf başvurusunun süreden ret kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 inci ve 327 inci maddeleri, 328 inci maddesi, 330 uncu, 335 inci ve devamı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 inci maddesi, 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı karşı davacı erkek vekilinin asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı karşı davacı erkeğin sair, davacı karşı davalı kadının katılma yolu ile temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.