"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1984 E., 2024/14 K.
KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların miktarı yönünden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; maddî ve manevi tazminatlara karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının yurt dışında, kendisinin ise Türkiye'de yaşadığını, tarafların uzun süredir ayrı olduklarını, evlilik birliğinin bu şekilde devam edemeyeceğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin yurt dışında yaşarken kendi başına Türkiye'ye döndüğünü, bu süreçte birlik görevlerini yerine getirmediğini, sadakate aykırı davrandığını, başınızın çaresine bakın dediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Esra’nın velâyetinin kendisine verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 Euro tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi için yasal faiziyle birlikte 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli, 2018/87 Esas, 2021/164 Karar sayılı kararıyla; kadının herhangi bir kusurunun ispatlanamadığı, ortak çocuklarla Almanya'da ayrı yaşamakta haklı olduğu, erkeğin birlikte yaşamaktan kaçındığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, celp edilen görüşme detaylarından anlaşıldığı şekilde erkeğin, Meral isimli şahıs ile özellikle geç saatlerde cep telefonu ile yaptığı görüşmeler ile güven sarsıcı eylemlerde bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı erkek vekili her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden, davalı- karşı davacı kadın vekili hukuksal sebep, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ve 2021/1648 Esas, 2022/1118 Karar sayılı kararıyla; kadının, zina hukuksal sebebine dayalı olarak usulüne uygun şekilde açılmış bir boşanma davası bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince bu yönden hüküm kurulmamasında, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışları sebebiyle, kadın bakımından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, kadının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışı ispat edilemediğinden, erkeğin davasının reddine karar verilmesinde, ortak çocuk ... yararına ergin olduğu tarihe kadar 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların bu yönlere ilişkin istinaf isteklerinin esastan reddine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın yararına yasal faiziyle birlikte 250.000,00 TL maddî ve 125.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı erkek vekili her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden, davalı- karşı davacı kadın vekili kadının boşanma davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 07.11.2023 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek kadın için 600.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevi tazminatın boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili; tazminatların miktarı yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.