"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2263 E., 2023/255 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/159 E., 2021/270 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen velâyet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve ortak çocuklar yönünden velâyete karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve eşya alacağı davasının da kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının erkek hakkında tedbir kararı aldırdıktan sonra erkeğin ortak çocukları göremediğini ileri sürerek ortak çocukların geçici velâyetlerinin babaya verilmesini aksi halde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının eşine karşı psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, eşini öldürmekle tehdit ettiği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, Mehmet ve Semra'nın yaşları gereği ihtiyaçları da göz önünde bulundurulması suretiyle ortak çocuk Semra ve Mehmet'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk Hatice'nin velâyetinin ise babaya verilmesine, ortak çocuklar ile velâyeti kendisinde olmayan diğer ebeveyn arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri yararına 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet ve eşya davasının tefrikine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, ortak çocuk Hatice'nin velâyeti ile kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kadının, yaptığı işlerden dolayı erkeğe hesap sorarak ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığı yönünde kusur yüklenmiş ise de erkeğin dilekçeler aşamasında böyle bir vakıaya dayanmadığı, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenmesinin isabetsiz olduğu, tarafların diğer kusurlu hareketlerine göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesine ilişkin koşulların oluştuğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki dava henüz kesinleşmemiş de olsa kadın tarafından Antalya 11. Aile Mahkemesi'nin 2021/469 Esas sayılı dosyası ile ortak çocuk Hatice'nin velâyetinin anneye verilmesi yönünde dava açıldığı ve Mahkemece çocuğun geçici velâyetinin ikinci celsede anneye verildiğini, erkeğin ortak çocuklar ile ilgilenmediğini, onlar üzerinde baskı kurarak gerçek dışı beyanda bulunmaya zorladığını, ortak çocuk Hatice'nin kişisel ilişki günlerinde annesinin yanına geldiği zaman babası ile birlikte yaşamak istemediği, babaannesinin kendisini çalıştırdığı ve kötü davrandığı yönünden söylemlerde bulunduğunu ileri sürerek ortak çocuk Hatice'nin velâyeti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuk Hatice'nin velâyetinin babaya verilmesinin ortak çcouğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 335 inci vd. maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.