Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2496 E. 2024/2881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadının sadakatsizliği nedeniyle tam kusurlu bulunması ve erkeğe hükmedilen manevi tazminat miktarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminat miktarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesi ve ölçülülük kuralına aykırı olarak yüksek bir meblağa hükmedildiği gözetilerek, manevi tazminat miktarı yönünden karar bozulmuş, kararın diğer kısımları ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/147 E., 2023/828 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında resmi nikah yapıldığını ama düğün olmadığını, erkeğin kendisini kapanmaya zorladığını, ailesiyle görüşmesine izin vermediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 25.05.2015 tarihinde evlendiğini, nikah kıyıldığını, ancak eşlerin bundan sonra bir saat dahi birarada kalmadığını, sonrasında kadının müvekkili aradığını, "seni istemiyorum, düğün falan istemiyorum, boşanalım" şeklinde ifadeler kullandığını, ayrıca tarafların tanışmasına vesile olan ..., ... ve ...'ın araya girerek "bu iş olmaz boşanın" şeklinde müvekkillerine baskı yaptığı, hatta bu şahısların daha sonra davalıyı ... isimli bir şahısla tanıştırdığını, müvekkilim ile evliyken davalının başka birisiyle görüştüğünü, şu anda da halen birlikte yaşadıklarını öğrendiğini ileri sürerek öncelikle evliliğin iptaline ve mahkeme aksi kanaatte ise tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 8.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.03.2016 tarihli, 2015/459 E., 2016/225 K. sayılı kararı ile sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kadının tam kusurlu olduğunun kabulü ile kadının boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına kararın kesinleşmesinden itibaren faizi ile 10.000.00 TL manevî tazminata, erkeğin bağıştan rücu nedeniyle kadına alınan altınların kadın tarafından götürüldüğü iddiasına yönelik alacak talepleri ile yapılacak düğün sebebiyle aldığı gelinliğin bedelinin iadesine yönelik alacağın boşanmanın fer’isi niteliğinde olmadığından bu talepler hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 17.04.2018 tarihli 2016/15695 E., 2018/5119 K. sayılı kararı ile, erkeğin görevsizlik kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra; davalı-davacı erkeğin davasında delillerin öncelikle nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali talebi yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi; erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı kadın ve davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, görevsizlik kararına yönelik bölümün ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin açtığı evliliğin iptali davasının tefrik edildiği, tefrik edilen dosyada davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, eldeki dosyada ise kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu sebeple tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına kararın kesinleşmesinden itibaren faizi ile 80.000.00 TL manevî tazminata, erkeğin bağıştan rücu nedeniyle kadına alınan altınların kadın tarafından götürüldüğü iddiasına yönelik alacak talepleri ile yapılacak düğün sebebiyle aldığı gelinliğin bedelinin iadesine yönelik alacağı boşanmanın fer’isi niteliğinde olmadığından bu talepler hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının reddinin, erkeğin davasının kabulünün, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı-davacı erkek yararına manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı miktarı ve yargılama giderleri konusunda noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulmasının sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Boşanmada manevî tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevî değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevî tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-davacı erkek yararına takdir edilen manevî tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Mahkeme kararının erkek lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.