"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2719 E., 2023/3405 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Vezirköprü 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/120 E., 2023/162 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talebi ile ...'ın velâyeti yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, lehine hükmedilen tazminatların miktarı, ... 'un velâyeti, kadın için hükmedilen tedbir nafakası yönlerinden temyiz edilmekle; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Karşılıklı açılan boşanma davalarında İlk Derece Mahkemesince erkeğin "ayrı konut temin etmediği", kadının "güven sarsıcı harekette bulunduğu ve ortak çocuk Ayza'ya şiddet uyguladığı", kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir. Verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Mahkemece taraflara yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği ve dayanılan delillerle ispatlandığı, ancak erkeğin bu kusurlarının yanında kadına yeterince ilgi göstermediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmış olup bu davranışların da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerekir. Bu hale göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken Mahkemece hatalı kusur değerlendirme sonucu olarak kadının ağır kusurlu olduğu şeklinde hatalı kusur belirlemesi yapılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (4721 sayılı Kanun md. 175). Mahkemece kadının ağır kusurlu olduğu belirtilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. O halde, kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak isteğin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
5.Yukarıda belirtildiği üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ağır kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Erkek yararına tazminata hükmedilme koşulları gerçekleşmemiştir. Hal böyle iken Mahkemece hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak erkek yararına tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek için hükmedilen tazminatlar ile kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk talepleri yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2), (3), (4) ve (5) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere kusur belirlemesi, erkek için hükmedilen tazminatlar ile kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk talepleri yönünden BOZULMASINA,
3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki yazılı onama harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.