"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1023 E., 2023/2049 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/449 E., 2020/124 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın dava ile ıslah ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin, kendisine ve ortak çocuğa kötü davrandığını, sürekli alkol alıp eve sarhoş geldiğini ve alkolün etkisi ile öldürmekle tehdit ettiğini, evlilik birliği görevlerini yerine getirmediğini, mutfak gideri haricinde ihtiyaçları karşılamadığını, kendisine ve çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, baskı yaptığını, bu nedenle çocuğun evden kaçtığını, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleştirilen davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava ile cevaba cevap dilekçelerinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, müvekkilinin işleri kötüye gitmeye başladığında kadının olumsuz davranışlarının arttığını, evlilikten doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini, gece sabaha kadar internet ve televizyon ile gündüzleri ise tüm gününü uyayarak geçirdiğini, eşine sevgi ve ilgi göstermediğini, ortak çocuğa karşıda ilgisiz ve kötü davrandığını, çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, baskı yaptığını, bu yüzünden çocuğun bir çok kez evden kaçtığını, 2015 yılında ise ortak evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların uyumsuz ve geçimsiz tavır ve davranışları olduğu, birbirlerine karşı hakaretamiz ve duygusal şiddete yönelik tavır ve davranışları olduğu, erkeğin baskıcı davranışlarda bulunduğu, alkol sorunu olduğu, ortak çocuğa kötü davrandığı, kadının ise ev işlerini yapmadığı, çocuğuna karşı ilgisiz tavır ve davranışları olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiğinden çocuk ve kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından diğerinin maddî desteğini yitiren ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları gereğince maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yargılama aşamasında ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk için ergin olduğu tarihe kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; kadının asıl davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; kadının asıl davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.