Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2565 E. 2024/2052 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan babalık davasında, davanın kabul koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından açılan soybağının reddi davasında Adli Tıp Kurumu raporu ile davacının babasının nüfusta kayıtlı kişi olduğunun belirlendiği ve bu kararın kesinleştiği gözetilerek, mahkemenin babalık davasının reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/516 E., 2023/1012 K.

DAVA TARİHİ : 27.02.2002

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin babasının Günay olmadığını ve gerçek babasının ... olduğunu iddia ederek babalığın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.12.2014 tarihli kararı ile davacının bir başkası ile arasında soybağı bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 16.12.2014 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 29.11.2022 tarihli kararı ile davacı tarafından açılan soybağının reddi davasının derdest olduğu, soybağının reddi davasının sonucunun beklenilmesi gerektiği, ayrıca davanın Hazine'ye ve Cumhuriyet Savcısı'na ihbarı gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tarafından açılan soybağının reddi davasında Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapora göre % 99,99 ihtimalle davacının babasının nüfusta kayden babası olarak görünen kişi olduğunun bildirildiği, nüfus kaydının doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın yasa yollarından geçerek kesinleştiği, davacının davalılar murisi ...'nın değil nüfusta kayıtlı olduğu üzere ...'ın çocuğu olduğu sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, Anayasa Mahkemesine yaptıkları bireysel başvurunun sonucunun beklenmesi gerektiğini, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkilinin annesinin üç çocuğu olduğunu, bütün çocuklarının babasının ... olduğunu, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı, olağan yasa yollarının tüketilmesinin hükmün kesinleştiğini kabule yeterli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri; Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.