Logo

2. Hukuk Dairesi2024/256 E. 2024/7469 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve istinaf başvuru süresinin geçmiş olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1591 E., 2023/1463 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/730 E., 2022/867 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 11.05.2023 tarihli ek kararı ile başvurunun süreden reddine karar verilmiştir.

Ek kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacıya bırakılmasına, çocuk lehine aylık 600,00 TL nafakaya, davacının kendisi için talep ettiği nafaka ve maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebep olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya bırakılmasına ve davalı ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine takdir edilen 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 1.500,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine takdir edilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 1.500,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

2.Kararın davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine; İlk Derece Mahkemesinin 11.05.2023 ek kararı ile istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, gerekçeli karar tebliğinin kendisine yapılmadığını ve tebliğ evrakındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2022 tarihli kararının davalı erkek vekiline bizzat 24.02.2023 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, istinaf süresinin 10.03.2023 tarihinde dolduğu halde davalı vekilinin 12.03.2023 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu, istinaf başvurusunun iki haftalık kanuni süre geçtikten sonra yapıldığının anlaşıldığı, davalı tarafın istinaf başvurusunun İlk Derece Mahkemesince ek karar ile süre yönünden reddine karar verildiği, davalı tarafın istinaf başvurusunun süre yönünden reddine yönelik ilk Derece Mahkemesince verilen ek kararın yerinde olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, gerekçeli karar tebliğinin kendisine yapılmadığını ve tebliğ evrakındaki imzanın kendisine ait olmadığını, istinaf incelemesi yapılması gerektiğini beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 345 inci ve 346 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.