"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1680 E., 2023/1737 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1001 E., 2022/352 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline ve ortak çocuklara sözel, ve psikolojik şiddet uyguladığı gibi müvekkilini çocuklarının yanında dahi sürekli darp ettiğini, davalının on beş yirmi gün süreyle evi terk ettiğini, çocukların ve müvekkilinin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, hiçbir maddî destekte bulunmadığını, akol aldığını, tehdit ettiğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar Elifnaz ve Buğlem lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL, Emir Halil lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, psikolojik baskı yaptıklarını, davacının ailesinin etkisi ile çocukları da alarak ortak evi terk ettiğini, çocukları göstermediğini, müvekkiline hakaret ettiğini beyanla davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacı ve çocuklarına sürekli şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ailesiyle ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, bir hafta, on gün evine uğramadığı, kullandığı alkolün etkisiyle de eşine şiddet uyguladığının anlaşıldığı, boşanmaya sebep olaylarda davacının kusursuz, davalının tam kusurlu olduğu, alınan sosyal inceleme raporları ve ortak çocukların beyanları dikkate alınarak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, davacının asgari ücretle bir okulda hizmetli olarak görev yaptığı, davalının restoranda çalıştığı ve aylık gelirinin 7.000,00 TL olduğu, asgari ücret oranında gelir elde edilmesinin yoksulluk nafakası bağlanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek davacı lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine boşanmaya sebep olaylar nedeniyle maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğundan tarafların kusurları, yaşları, evlilikte geçen süre, ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesine göre uygun miktarda maddî ve manevî tazminata, karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine ve çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine takdir edilen ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle ayrı ayrı aylık 500,00 TL'ye çıkartılarak kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 250,00 TL'ye indirilerek kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.