"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1404 E., 2023/1235 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşama-Ziynet Alacağı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1116 E., 2022/822 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet düzenlemesi ve iştirak nafakası yönünden; davacı-davalı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre, kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; cins, nevi ve miktarlarını belirttiği ziynet eşyalarının satılıp harcandığını iddia ederek; ziynet eşyalarının aynen, olmadığı taktirde bedelinin iadesini talep etmiştir. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan, söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev’idendir. Onun için kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta iddia ve savunma doğrultusunda davacı -davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, erkeğin ziynet eşyalarını bozdurup harcadığını ve tarafına geri iade etmediğini ispat yükü altındadır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadın bu iddiasını dosya kapsamındaki (duyuma dayalı) tanık beyanları ve diğer delillerle ispatlayamamıştır. Hal böyle iken kadının ziynet alacağı davasının reddi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme sonucu kadının ziynet alacağı davasının kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.