Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2636 E. 2024/2245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris ile davalı arasında resmi bir evlilik akdinin kurulup kurulmadığı ve davacının evliliğin yokluğu davası açma hakkının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Resmi evlilik cüzdanı ve nüfus kayıtlarının varlığı, tarafların uzun süre birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmaları, ayrıca davanın miras paylaşımı davasından sonra açılmış olması hak kötüye kullanımı şüphesini doğurduğu değerlendirilerek davacının temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/477 E., 2023/301 K.

DAHİLİ DAVALILAR : 1.... vd.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/265 E., 2020/393 K.

Taraflar arasındaki evliliğin yokluğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip

gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının murisi olan ...'un nüfus kayıtlarına göre 25.05.1991 tarihinde davalı ... ile evli olarak göründüğünü, davacının öğrendiği kadarıyla davalının ... ile resmi olarak evlenmediklerini, dini merasim yaptıklarını ancak resmi olarak evlenmediklerini, resmi olmayan evliliklerinin her nasılsa nüfusa işlendiğini, davacının murisinin evliliği ile ilgili olarak hiçbir resmi belgede imzasının bulunmadığını, resmi şekilde yapılmayan evliliklerin mutlak butlan ile geçersiz olduğunu, evliliğin butlanı-yokluğu için dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek muris ... ile davalının evlilik akdinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ve muris ...'un 25.05.1991 tarihinde evlendiklerini ve bu evlilikten ... ve... isminde iki çocuğunun bulunduğunu, murisin 30.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, murisin çocukları tarafından Akşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/641 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, davayı etkileme kastı ile işbu davanın açıldığını, evlilik tarihinden murisin vefat tarihine kadar süren evliliğin mutlak butlan ile geçersiz olduğuna ilişkin iddiaların ispatlanması gerektiğini, evlenmeye ilişkin butlan sebeplerinin kanunda tahdidi olarak belirtildiğini, mutlak butlan iddialarının hiçbir surette kabul edilemeyceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle davanın kötü niyetle açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

3. Diğer dahili davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Akşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 18.06.2019 tarih 2019/53 Esas 2019/600 Karar sayılı kararı ile kanunda sınırlı olarak sayılan mutlak butlan sebeplerine uymayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından eksik inceleme, davanın reddi, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 01.07.2020 tarih 2020/228 Esas 2020/732 Karar sayılı kararı ile davanın evlenmenin mutlak butlan ile iptali istemine ilişkin olmayıp evlenmenin yokluğuna ilişkin olduğu, muris ...'un diğer yasal mirasçılarının da davaya dahil edilmesi ve evlilik ile ilgili belgelerin celp edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile nüfus kayıtları ve evlilik cüzdanı incelendiğinde muris ... ile davalı ...'nin 25.05.1991 yılında resmi nikahlı olarak evlendikleri, resmi nikah cüzdanı aslında her iki tarafında imzasının bulunduğu ve nikahın köy muhtarı huzurunda kıyıldığı, tarafların 1992 ve 1993 doğumlu iki tane çocuklarının bulunduğu, ... ve ... isimli bu iki çocuğun nüfus doğum tutanağında yer alan bildirimlerinin bizzat muris ... tarafından yapıldığı, murisin 2012 yılında vefat ettiği, kolluk tutanağından ve tanıkların beyanlarından anlaşıldığı üzere murisin ölene kadar eşi ... ile birlikte yaklaşık 20 yıl birlikte yaşadığı, murisin ölümünden yaklaşık 7 sene sonra muris muvazaası sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası açıldıktan hemen sonra, murisin ilk eşinden oğlu olan davacı tarafça evliliğin yokluğu iddiası ile bu şekilde dava açılmasının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirildiği, davacı tarafça sonradan ortaya konan imza incelemesi deliline de itibar edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, evlenme cüzdanındaki imzanın davacıya ait olmadığını, buna rağmen mahkemece imza incelemesi yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, dahili davalıların tanıklarının da dinlenmesinin hatalı olduğunu, davalı yararına hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, yargılama giderinin de davalıya yüklenmesi gerektiğini belirterek eksik inceleme, davanın reddi, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile resmi evrak ve kayıtların aksinin yine aynı nitelikte belgelerle ispat edilebileceği, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; murisin evlilik ile ilgili belgelerde imzasının bulunmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, imza incelemesinin yapılmadığını, imza incelemesi için gerekli evrakların toplanmadığını belirterek eksik inceleme ve davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ve muris ... arasında evlilik akdinin var olup olmadığı, buna ilişkin Mahkemece yapılan incelemenin eksik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı, 136 ncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...