"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1668 E., 2023/1844 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/485 E., 2022/199 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kurulmasından önce sürekli bir biçimde şirket kurma hayallerinden bahseden davalının, tarafların evliliğinden 3 hafta sonra işini bıraktığını, "Şirket kuracağım, araba lazım." diyerek müvekkiline İş Bankası'nda kredi çektirip araba aldırdığını, nikahta müvekkiline takılan altınları da habersiz bir şekilde bozdurduğunu, müvekkilinin her konuşmak istemesinde davalının küçümseyici, aşağılayıcı hakaretlerine maruz kaldığını, evlilik birliğinin kurulmasından önce müvekkili ve oğlu ile yaşamak isteyen davalının evlendikten sonra zamanla müvekkilinin oğlunu istemediğini müvekkiline "Kahpe, eve gelme, bittin artık sen, eski eşinin ailesinden biri oğlunda kalamaz." diyerek müşterek haneye müvekkilini sokmadığını, davalının müvekkilini evde istemediği zamanlarda bir çok kadınla görüntülü sohbetler ettiğini, yazıştığını ve bu yazışmalarında gayriahlaki bir biçimde konuştuğunu, darp ettiğini, müvekkilini iğrenç bulduğunu, artık müvekkilden midesinin bulandığını söyleyerek hakaretler ettiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminat ile 250.000,00 TL maddî tazminata, kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, ayrıca kadın lehine dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların ikinci evliliği olup davacının ilk evliliğinden bir oğlu, bulunduğunu, kadının, sürekli olarak müvekkiline bağırdığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini davacının evlilikleri boyunca üzerinde düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, baskı kurduğunu, hep oğlunun tarafını tuttuğunu evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile bu nedenle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı- davalı kadının oğlu ile ilişkisinden dolayı taraflar arasında tartışmalar yaşanmaya başladığı, davalı- davacı birliğin ekonomik sorumluluklarını yerine getirmediği, eşinin kredi kartından yüklü harcamalar yaptığı, eşine kredi çektirerek alınan aracın kullanımını eşine vermediği, aracın davacı- davalı kadının önceki evliliğinden olan oğlunun kullanmasından dolayı taraflar arasında tartışmalar yaşandığı, davalı- davacı birliğin ekonomik yükünü davacı- davalı kadının üzerine bıraktığı, eşine hakaret içeren sözler söylediği, güven sarsıcı davranışlar sergilediği, davalı- davacı kadının da eşi ve oğlu arasındaki ilişkiyi dengeleyemediği, oğlunun tüm isteklerini ön planda tuttuğu, çıkan tartışmalarda eşine hakaret içeren sözler söylediği, taraflar arasında ekonomik sebeplerden ve davacı/davalının ilk evliliğinden olan oğlundan kaynaklı sık sık tartışmalar yaşandığı, geçimsizlikte her iki tarafında kusurlu bulunduğu ancak erkeğin daha ağır kusurlu olması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un dava ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, tazminatlara yasal faiz uygulanmasına, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, kadının davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, kadının davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.