Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2641 E. 2024/7963 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın, boşanma davası devam ederken davalı eş tarafından akrabasına devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış bedelinin düşük olması ve davalılar arasında akrabalık bulunmasının tek başına muvazaayı ispat için yeterli olmadığı, davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/785 E., 2023/2036 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2014/26 E., 2022/165 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği içinde satın alınan taşınmazın davalı ... tarafından akrabası olan diğer davalıya muvazaalı olarak satışının yapıldığını, tapuya aile konutu şerhi konulması için gittiğinde bu durumu öğrendiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile tekrar davalı ... adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın yarı bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup ıslah dilekçesi ile de taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde; taşınmazın evlilik birliği sürecinde ekonomik darlığa düşmeleri nedeniyle satıldığını, davacının taşınmazın bulunduğu yeri beğenmediğini söyleyerek 3 ay ayrı kaldığını, bu nedenle evi boş bırakıp kiraya çıktıklarını, 2,5 yıl kirada oturduklarını, sonra ekonomik sıkıntı nedeniyle evi sattıklarını, evin satımından sonra 3 yıl birlikte yaşadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı ...'nın 03.06.2014 kesinleşme tarihli karar ile boşandıkları, davalı ...'nın taşınmazı 03.04.2009 yılında satın aldığı ve 29.04.2010 yılında diğer davalı ...'e devrettiği, davacının satımın muvazaaya dayandığını ispatlayamadığı, bu nedenle muvazaa nedeniyle şatışın iptali talebinin reddi gerektiği, taşınmazın yarı bedeline ilişkin talep yönünden ise taşınmazın satışının üzerinden 3 yıldan fazla zaman geçtikten sonra boşanma davasının açıldığı, tarafların bu sürede evli kaldıkları, taşınmazın evlilik birliği içinde satıldığı, bu nedenle bu talebin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince dilekçeler teatisi aşamasında ve ıslah dilekçesi ile talep edilmeyen yarı bedel ödenmesi talebinin değerlendirilmesinin doğru olmadığı, tarafların boşanmaları nedeniyle taşınmazın aile konutu olmaktan çıktığını, davacının aile konutunun rısazı dışında satıldığı iddiasının konusuz kaldığını, davacının muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil talebi bakımından yapılan değerlendirmede ise taşınmazın satış bedelinin düşük olması ve davalıların akraba olması tek başına muvazaa iddiasının ispatı için yeterli olmadığı, davacı muvazaa iddiasını ispat edemediği, davacı adına da taşınmazın tescilinin mümkün olmadığı, davanın reddine karar verilmesinin sonuç itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın diğer davalıya satım bedelinin çok düşük olduğunu, muvazaanın ispatlandığını, davalılar arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunduğunu belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptal ve tescil davası olup, uyuşmazlık, davanın reddi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.