"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1734 E., 2023/2489 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/568 E., 2022/244 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre kadın yararına bağımsız tedbir nafakası davasında kabul edilen ve temyize konu edilen tedbir nafakasının toplam yıllık nafaka miktarı 15.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı davalı erkek vekilinin kabul edilen bağımsız açılan tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı davalı erkeğin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, erkeği terslediğini, hakaret ettiğini, en ufak olaylardan kavga çıkardığını, kadının sebepsiz yere evi terk ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
II. CEVAP
Davalı davacı vekili cevap ve ikinci cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu ,erkeğin yurt dışına gittiğini kadını arayıp sormadığını, ayrı bir ev açmadığını, ortak çocuğun giderlerine katılmadığını, yurt dışında başka bir kadından çocuğu olduğunun düğün öncesi öğrendiğini, yerel baskılar nedeni ile evlenmek zorunda kaldığını, erkeğin bu birliktelikten iki çocuğu olduğunu, halen bu yurt dışında bu kadın ile yaşadığını, erkeğin Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2016/940 Esas ve Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2017/600 Esas sayılı dosyaları ile açtığı boşanma davalarını takipsiz bıraktığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 195 inci maddesi uyarınca ortak çocuk için aylık 500,00 TL lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, dava dilekçesinde dayandığı vakıaları ispat edemediği, erkeğin dinlenen tanıklarının erkeğin iddialarını somutlaştırmaya yetmediği, tarafların evlendikten sonra kısa bir süre birlikte yaşadıkları ve akabinde erkeğin yurt dışına giderek kadın ile bütün ilişiğini kestiği, kadının eşi yurt dışına gittiğinde hamile olduğu ve eşi yanında olmaksızın ortak çocuğu dünyaya getirdiği, o tarihten sonra tarafların bir daha bir araya gelmedikleri, kadın ve ortak çocuğun kadının ailesinin yanında yaşamaya başladıkları ve halen de onların yanında kaldıkları, her ikisinin de bütün ihtiyaçlarının kadının ailesi tarafından karşılandığı, erkeğin yurt dışında bir kebapçıda çalıştığı, aylık 1.339 pound gelirinin olduğu, başkaca bir gelirinin bulunmadığı, kadının ise ev hanımı olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, ortak çocuk ile birlikte ailesinin yanında yaşadığı, üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığı, karşı davada erkeğin birlik görevlerini yerine getirmesi nedeniyle kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasının, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erketen alınarak kadına verilemesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün asıl davanın reddi ve nafakalar bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu, tanık ...'in ifadesinde kadının "ben senin kara kaşına kara gözüne evlenmedim" dediği anlaşılmış ise de, tarafların evlilikte geçirdikleri süre dikkate alınarak yurt dışında yaşayan erkeğin kadını yanında götürmemesi sebebiyle tepki mahiyetinde olmakla kadına kusur verilmemesinin yerinde olduğu, bu haliyle kadının kusurunun ispatlanamadığı, evlilik birliğinden kaynaklı yükümlülüklerini erkeğin yerine getirmemesi ile kadının ayrı yaşamakta haklı bulunduğu yönünde değerlendirme isabetli olduğu, tam kusurlu olan erkeğin açtığı boşanma davasının reddi ile kadının açtığı önlem nafakası davasının kabulü, kadın lehine nafakaya hükmedilmesi ve miktarının yerinde olduğu, ortak çocuk için hükmedilen nafakasının bir yıllık tutarı itibarı ile istinaf sınırı altında kalması sebebi ile kesin olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; reddedilen asıl dava ve karşı davara hükmedilen nafakalar bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı davacı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesi ile erkeğin davasının kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı davalı erkeğin bağımsız açılan tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.