"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/523 E., 2022/1017 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına, erkek eşin istinaf etmeyerek kesinleşen temyiz talepleri yönünden temyiz dilekçesinin reddine, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Mahkemece bozmanın dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklardan ... yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklardan her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı talebinin aynen iadesine aynen iade mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 16.07.2019 tarih 2018/561 Esas, 2019/581 Karar sayılı kararı ile, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına aylık 150,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, kadının SGK'lı bir işte çalışıyor olması gözetilerek yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.10.2021 tarihli ve 2019/2088 Esas, 2021/1612 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların ortak çocuğu 2003 doğumlu ...'ün yargılama sırasında reşit olduğu gerekçesiyle davalı davacının tedbir nafakası ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının diğer istinaf başvurusunun ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen mânevî tazminat, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin açtığı asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları ile mânevî tazminatın miktarı, lehine yoksulluk nafakası ve maddî tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 11.04.2022 tarih 2022/1679 Esas 2022/3458 Karar sayılı kararı ile; davacı-davalı erkeğin taleplerinin istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, davalı- davacı kadının ise, tarafların gerçekleşen sosyal ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 26.10.2009 doğumlu Ecrin yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu ve kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden yoksulluk nafakası araştırması yapılarak kadının istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmasına, kararın diğer yönlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek bozmanın dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklardan ... yararına takdir edilen 150,00 TL tedbir nafakasının 2023 yılı Ocak ayından itibaren 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine ve karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devamına, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasının 2023 yılı Ocak ayından itibaren 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine ve karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devam etmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğunu, kadının çalışmadığını, sürekli ve yeterli gelirinin olmadığını, boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek; hükmedilen nafakaların miktarı ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği ve nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu ve özellikle talep aşılarak karar verilmesinin, temyiz edenin sıfatına göre aleyhine bozma kararının verilemeyeceğinin anlaşılmasına göre; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.