"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3502 E., 2024/104 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/732 E., 2023/641 K.
Taraflar arasındaki kiralanan taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hukuki yarar yokluğundan ret kararı verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ve eşinin davalıya ait konutu kiralayarak aile konutu olarak kullandıklarını, davacının eşi tarafından kira sözleşmesi ile birlikte baskı altında tarihsiz tahliye taahhütnamesi imzaladığını, davalının bu taahhütnameye tarih yazarak icra takibi başlattığını, itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığını, bu nedenle taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini, tespit isteyenin kira sözleş mesinde imzası olmasa da eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesi feshedilmeyeceğini belirterek davanın kabulü ile taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ve eşinin dava konusu taşınmazda kirada oturdukları ve konutu aile konutu olarak kullandıkları, kocaya ya da ev sahibine yöneltilecek aile konutu tespiti davasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun)194 üncü maddesinin son fıkrasındaki kanunun amir hükmü gereği aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışssa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline geleceğinden ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olacağından; davacının ev sahibine yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelip; ev sahibinin fesih hakkını kullanma ihtimalinde kira sözleşmesini feshettiğini bildirimle sözleşmenin tarafı olan eşe de yöneltmesi gerektiğinden davacının iş bu aile konutunun tespitine yönelik açtığı davada hukuki yararının olmadığı, davacının maddede belirtilen korumayı ancak ev sahibine yapacağı bildirimle sağlayabileceği anlaşılmakla açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının davalıya kira sözleşmesine iştirak etmek istediğini sözlü olarak bildirdiğini, bu talebin tanık ile ispatlanmasının mümkün olduğunu, Mahkemece bu imkanın sunulmadığını, dosya üzerinden karar verildiğini, savunma hakkının kısıtlandığını, eşin açık rızası olmadan kira sözleşmesinin feshedilemeyeceğini, tahliye taahhütnamesinin fesih niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.