Logo

2. Hukuk Dairesi2024/270 E. 2024/6459 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alınıp iade edilmediği iddiasıyla açılan ziynet alacağı davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının şiddet görerek evden ayrıldığı ve bu durumda ziynet eşyalarını yanında götürmesinin mümkün olmadığı, ayrıca davalı erkeğin ceza dosyasındaki beyanları ve tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde davacı kadının ziynet eşyalarını yanında götürmediğinin anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1370 E., 2023/1058 K.

KARAR : Başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mazıdağı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/17 E., 2022/210 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde müvekkiline 6 adet 25’er gram bilezik, 1,5 metre 80 gram zincir, 21 adet çeyrek altın takılı olan paralı bilezik takıldığını, bu ziynetlerin davalı eş tarafından alındığını, geri verilmediğini belirterek ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmazsa bedelinin tahsiline, 10.02.2022 tarihli dilekçesinde 77.886,10 TL bedelin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının ziynetleri beraberinde götürdüğünü ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davacı tarafın davalı yanca kendisinden alındığı ve sonradan verilmediği beyanı karşısında ileri sürülen iddianın ispatının gerekeceği muhakkaktır.Buna göre ya ziynetin geri verilmek üzere alındığı yahutta zorla, rızası hilafına alındığının ispatı gerekecektir. '' ... Davacı dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır.Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir...'' (Yargıtay 2. HD. 2010/12043 E. 2010/14213 K.) Emsal karardan da anlaşıldığı üzere dinlenen tanık beyanları ile durumun ispatlanmadığı görülmekle talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava ziynet alacağı davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesi, 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Davacı kadın tarafından düğünde kendisine takılan ziynetlerin, davalı erkek tarafından alındığı ancak iade edilmediği iddiası ile eldeki dava açılmış, davalı erkek aşamalardaki savunmalarında, dava konusu edilen ziynetlerin, davacı tarafından yanında götürüldüğünü beyan etmiştir. Davacı tarafından delil olarak dayanılan Batman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/21 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinden davalı erkeğin, davacı kadını kasten yaralama eylemin nedeni ile cezalandırıldığı, davalı erkeğin sanık sıfatı ile mezkur dosyada vermiş olduğu ifadesinde "babam geldi, babam aramızı düzeltmeye çalıştı, daha sonra eşim komşumuza bıraktığı bebeğimizi almak için komşuya gitti ve bir daha geri dönmedi, daha sonra polisler evime gelerek eşimin benden şikayetçi olduğunu söylediler" şeklindeki beyanda bulunduğu, bunun yanında davacı tanıklarının, davacı kadının ziynetlerinin gelirken yanında olmadığı şeklindeki anlatımları da hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadının fiziksel şiddete maruz kalarak evden ayrıldığı ve tekrar ortak haneye dönmediği, fiziksel şiddet görerek evden ayrılan kadının ziynetleri yanında götürdüğünün kabulünün mümkün olmadığı nazara alınarak, varlığı ispatlanan ziynetler yönünden davanın kabulü gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.