"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/23 E., 2023/1230 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Eşya Alacağı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/508 E., 2022/431 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından asıl davanın kabulü, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri ile erkek yararına hükmedilen tazminatlar ve reddedilen ziynet eşya alacağı davasına yönelik temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve kadın vekilinin temyize konu ettiği eşya alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; kadın vekilinin eşya alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-karşı davacı kadının diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda aşırı kıskançlık göstererek kadına psikolojik baskı uygulayan, müşterek yaşamın yeniden kurulması noktasında yeterli özveriyi gösretmeyen davacı-karşı davalı erkek ile ablasının aile hayatlarına müdahalesine kayıtsız kalan, erkeğin diğer evliliğinden olan çocuklarına olumsuz davranışlarda bulunan davalı-karşı davacı kadın eşit kusurludur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadına yüklenen diğer kusurlara ilişkin tanık beyanlarının bir kısmı sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak ve dosya kapsamındaki delillerle ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışlarına göre tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu şeklindeki kusur belirlemesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3.Yukarıda ikinci paragrafta açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesine göre, boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre az kusurlu olması gerekir. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Somut olayda davacı-karşı davalı erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluşmamıştır. Hal böyle iken, Bölge Adliye Mahkemesince kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
4.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kadının boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmişse de; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. O halde tarafların kusur durumları ile ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak, usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken hatalı kusur belirlemesine göre ret kararı verilmiş olması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin eşya alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.