"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1284 E., 2023/1350 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve ziynet alaağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalı karşı davacı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı taleplerine ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen ziynet alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aile hukukunun yüklediği sorumlulukları yerine getirmekten kaçındığını, eş ve ailesine karşı sürekli tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, sürekli salak salak konuşma, aptal aptal konuşma, çocuk 10 yaşına gelince seni boşayacağım gibi sözler söylediğini, hor gördüğünü, tehdit ve hakaret ettiğini, ailesinin hakaret ettiğini, eş ve çocuğa sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, ailesi ile görüştürmediğini ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının, kadın için 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın, 70 gr gerdanlık setten oluşan ziynet eşyasının aynen yahut ıslah dilekçesi ile bedeli olarak 27.580,00 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda asıl kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, ailenin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, evliliğin ilk yıllarından itibaren psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli boşanma ile tehdit ettiğini, çocuğa babayı devamlı surette kötülediğini, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, ailesinin evlerine gelmesini sorun ettiğini, tartışma çıkarttığını, ev işlerini, yemeği yapmadığını, hakaret etttiğini, ayrı uyuduğunu ve yatağını ayırdığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, yasal faizi ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.01.2022 tarihli ve 2021/36 Esas, 2022/14 Karar sayılı kararıyla; kadının ailesi ile görüşmesini engellemek için bir müddet telefonuna el koyduğu, ailesinin etkisiyle hareket ettiği, ailesi istemediği için eşinin ortak akrabalarının düğününe katılmasına müsaade etmediği, kadına karşı sert ve agresif bir tutum sergilediği, kadının biraz gecikmesi yahut telefona geç cevap vermesi halinde herkesin yanında kadına bağırıp çağırıp kızdığı, kolunu sıkıp sarsmak suretiyle kadına birkaç kez şiddet uyguladığı, kadını cinsel birlikteliğe zorladığı, elinden-kolundan tutarak zorla yatak odasına götürdüğü, benim altıma yatmaya mecbursun şeklinde söylemlerde bulunarak kadına cinsel şiddet uyguladığı, olayın oluş şekli ve mahrem alana ilişkin olması cihetiyle kadının başka türlü delil elde etme imkanı bulunmadığından sunulu ses kaydının hukuka aykırı delil olarak kabul edilemeyeceği, kadının ise erkeğin ailesine karşı soğuk davrandığı, onları benimsemediği, alınganlık göstererek huzursuzluk yaşanmasına neden olduğu, erkeğin babası ve amcasının hasta ziyareti için Çerkezköy'e gittikleri, tarafların evinde konaklamak istedikleri ancak kadının onları evine kabul etmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tazminat şartlarının oluştuğu, değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 500,00 TL`ye çıkarılmasına ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 500,00 TL`ye çıkarılmasına ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 12.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile 1 adet 22 ayar 70 gr ağırlığında gerdanlık (27.580,00 TL) den ibaret ziynet eşyasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde parasal karşılığı olan 27.580,00 TL'nin (1.000 TL'nin dava tarihinden (01.02.2021), 26.580,00 TL nin ıslah tarihinden (17.11.2021) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı talebinin kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2022 tarihli ve 2022/396 Esas, 2022/1246 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kusura, maddî manevî tazminat ve miktarlarına, velâyete ve kişisel ilişki tesisine ilişkin ileri sürülen istinaf itirazlarının kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı talebinin kabulü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 13.09.2023 tarihli 2023/990 Esas 2023/3950 Karar sayılı ilamı ile; taraflarca karşılıklı boşanma davalarının kabulü de dahil olmak üzere istinaf kanun yoluna başvurulduğu halde, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların kabul edilen boşanma davalarına yönelik her iki tarafın da istinaf talebinin incelenmediği, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin kesin olması sebebi ile reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusur tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu, kusur belirlemesi karşısında asıl dava ve karşı davada boşanma davasının kabulüne dair kararın yerinde olduğu, buna dair davacı-karşı davalı kadın vekilinin karşı davanın reddi gerektiği istinaf isteminin yerinde olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusurlarının niteliği ve derecesi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında davacı karşı davalı kadının maddî, manevî tazminat talebinin kısmen kabulü kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı karşı davacı erkek vekilinin asıl davanın reddi gerektiği istinaf isteminin yerinde olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusurlarının niteliği ve derecesi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında davacı karşı davalı kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine ve miktarına, davalı karşı davacı erkek lehine manevî tazminata hükmedilmemesine, davacı karşı davalı kadın lehine nafakaya hükmedilmesine dair kararların usul ve yasaya uygun olduğu, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine dair mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, kesinleşen ziynet alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi kararının doğru olup olmadığı, tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı karşı davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,
3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Celal'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.