Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2775 E. 2024/2883 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen kararda hükmedilen kişisel ilişki süresi, tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak verilen hükümde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlar ile bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hakların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2008 E., 2024/13 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurulması

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına 5000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 48.500,00 TL maddi, 47.500,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilikleri boyunca kıskanç ve agresif tavırlar sergilediğini, evliliğin sorumluluğunu yerine getirmediğini, müvekkiline ve müvekkilinin ailesine de aşağılama ve hakaret içeren sözler söylediğini, sürekli şiddet uyguladığını, Maxinet ve Bitcoin'de aşırı para harcadığını, müvekkiline iki kez kredi çektirdiğini ve bunları müvekkiline ödettirdiğini, annesinin müvekkilini evden kovduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkilinin kuzeni ...'nin düğününe katılmadığını, müvekkilinin ailesine saygısız davrandığını, müvekkiline hitaben "sen salak mısın, erkek misin" şeklinde hakaret ettiğini, psikolojik tedavi gördüğünü müvekkilinden sakladığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, eşi ile kavga ettiklerinde sıklıkla arkadaşı ...'in evine gittiğini, ...'in sıklıkla ortak haneye geldiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2021 tarihli, 2019/641 E., 2021/418 K. sayılı kararı ile erkeğin eşine evlilik boyunca sürekli şiddet uyguladığı, ayrıca aşağılayıcı ve hakaret edici sözler söylediği, kadının ise arkadaşı ...'in sürekli ortak hanede olması nedeni ile kusurlu olduğu, birliğin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının düzenli gelirinin olduğu, çalıştığı bu nedenle boşanma nedeni ile yoksulluğa düşmeyeceğinden tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına koşulları oluştuğundan 40.000.00 TL maddi, 35.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, sosyal inceleme raporu içeriği ve ortak çocuk Nehir'in yaşı, anne bakım ve şefkatine muhtaç durumda olması da değerlendirerek, velâyetinin anneye tevdiine, velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk Nehir'in ile baba arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü hafta sonları pazar günleri saat 11.00'den saat 17.00'e kadar, tekli yıllarda dini bayramların 1. günleri saat 11.00'den saat 17.00'e kadar, tekli yıllarda milli bayramlarda saat 11.00'dan saat 17.00'a kadar, tekli yıllarda çocuğun doğum günlerinde saat 11.00'dan saat 17.00'e kadar ve her yıl babalar gününde saat 11.00'dan başlamak saat 17.00'de son bulmak üzere kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.11.2022 tarihli 2021/799 Esas, 2022/2213 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya neden olan olaylarda, evlilikleri boyunca eşine karşı agresif tutum ve davranışlarda bulunup, fiziksel şiddet uygulayan ve hakarete içeren sözler söyleyen erkeğin, bekar arkadaşının sıklıkla ortak evde kalmasına neden olan ve 24.08.2019 tarihinde meydana gelen olayda eşinin kolunu sıkan kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, hükmün sair yönlerinin ise usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin gösterilen şekilde düzeltilmesine, kadının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, boşanmanın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası takdirine, tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı kadın vekili katılma yolu ile "tazminatların miktarı, ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı ile nafakaya artış uygulanmaması"; erkek vekili; "kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkili aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, ortak çocuk ile kişisel ilişkinin süresi, müvekkilinin reddedilen manevî tazminat talebi" yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Dairenin 09.11.2023 tarihli kararı ile; kadın vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile nafakaya artış uygulanmaması talebine yönelik temyiz dilekçesinin reddine, davacı karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile, ortak çocuk ... için takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, ayrıca dosya kapsamında ortak çocuğun baba yanında yatılı kalmamasını gerektirecek bir durumun varlığının ispatlanmandığı, baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin babalık duygularının tatmini bakımından yetersiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile temyize konu diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günü saat 10.00, Pazar günü saat 18.00, dini bayramların ikinci günü saat 10.00, üçüncü gün saat 17.00, sömestir tatilinin birinci günü saat 18.00, takip eden Pazartesi günü saat 18.00, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10.00, on beşinci günü saat 10.00, Ağustos ayının birinci günü saat 10.00, on beşinci günü saat 10.00, küçüğün doğum günü ve babalar gününde saat 12.00 saat 16.00 saatleri arasında baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına 5000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 48.500,00 TL maddi, 47.500,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili özetle; kusur belirlemesi hatalı yapıldığını belirterek kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, kişisel ilişki süresi ile tazminat ve iştirak nafakası miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 182 inci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı karşı davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.