"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1985 E., 2024/78 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının nafakalara artış uygulanması yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya TEFE/TÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin asabi ve geçimsiz bir kişiliğinin olduğunu, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, saygı göstermediğini, ağza alınmayacak hakaret ve küfürler ettiğini, ortak çocuklarla ilgilenmediğini, tarafların son 5-6 yıldır ayrı yataklarda yattıklarını, maddî katkıda bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik süresince kadının hakaret ettiğini, aşağıladığını, evin ve evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, ailesiyle görüşmesine engel olduğu, cemaat olduğu tahmin edilen bazı yerlerle bağlantısının bulunması nedeniyle evlilik birliğinde huzur bulamadığını, küfür ettiğini, erkeğin namaz kılmadığını bahane göstererek beraber olmaktan kaçındığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.01.2020 tarihli, 2020/135 E., 2021/208 K. Sayılı kararı ile; kadının eşini ailesi ile görüştürmediği, sürekli olarak dini bir tarikatın sohbet toplantılarına katıldığı, buna karşılık erkeğin kadına fiziki, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, faturaları ödemediği, ailenin ortak birikimini kendi başına harcadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, hükmedilen nafakaya her yıl TEFE-TÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 8.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri, her iki boşanma davası ve fer'îlerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.11.2022 tarihli ve 2021/642 Esas, 2022/2156 Karar sayılı kararıyla; kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre az olduğu, kadının nafaka artışına ilişkin bir talebi olmamasına rağmen Mahkemece talep aşılarak nafaka artışına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin nafaka ve tazminatların miktarına yönelik, erkeğin ise nafakanın TEFE-TÜFE oranında artırılmasına dair istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin bu hususlara ilişkin bentlerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 45.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, tarafların sair istinaf başvurularının ise karar usul ve kanuna uygun olduğundan esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri karşılıklı boşanma davaları ve fer'îleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 12.09.2023 tarihli kararı ile davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde, istinaf sebebi olarak kadının, nafaka yönünden gelecek yıllar için artış talebi olmadığı hususunda bir itirazda bulunmadığı, bu itibarla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesinde öngörüldüğü üzere, kadın tarafından nafakaya artış uygulanması yönünde talebinin bulunmamasında kamu düzenine aykırılık da söz konusu olmadığına göre Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerekirken erkeğin istinaf talebine aykırı olarak inceleme yapılıp yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 1.000,00 TL yoksulluk nafakası takdirine ve her yıl TEFE/TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde nafakaya itiraz ettiklerini, artış oranının da nafakanın ferisi niteliğinde olduğunu, çoğun için de az da vardır kuralı gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka artışı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, nafaka yönünden yapılan istinaf başvurusunun nafaka artışına yönelik istinaf talebini de içerip içermediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi ve 176 ncı maddesinin beşinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.