"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/828 E., 2023/745 K.
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret
Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı bir kısım davacı mirasçıları-davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi ...'un 05.11.2002 tarihinde vefat ettiğini, davalılar ile müvekkilinin muris eşin mirasçıları olduğunu, müvekkilinin 45-46 yıllık evlilik hayatı boyunca canla başla çalıştığını, kendilerine çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak için dişini tırnağına taktığını, muris eşinin madencilik işleri ile uğraştığında müvekkilinin de İstinye'deki bağ ve bahçelerinde tarım işi ile uğraştığını, bostan ve sebzeleri satarak aile bütçesine katkı sağladığını, müvekkilinin hayvan yetiştirdiğini, süt sağdığını ve peynir yaptığını, evlilik birliği içinde edinilen mallara önemli ölçüde katkı sağladığını belirterek; 388 ada 14 ve 31 parsel sayılı taşınmazın alımında satış bedelinin yarısını müvekkil ödediğinden şimdilik 100.000,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı mirasçıları-davalılar ... ve ... vekili 23.03.2021 tarihli dilekçesinde; davacı tarafından talep edilen 100.000,00 TL katkı payı alacağında müvekkillerinin miras payı oranının 66.666,66 TL olduğu, 04.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen oranlardan %50 oranındaki katkı payı alacağının, müvekkilleri için ayrı ayrı 2.427.738,62 TL olmak üzere toplamda 4.855.477,24 TL olduğunu, talep miktarını 4.855.477,24 TL'ye yükselttiklerini belirterek; bilirkişi raporu ile sübut katkı payı alacağının dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
3. Davacı mirasçıları-davalılar ..., ... ve ... vekili de 08.03.2021 tarihli dilekçesinde; davacı tarafından talep edilen 100.000,00 TL katkı payı alacağında müvekkillerinin miras payı oranının 33.333,33 TL olduğunu, 04.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen oranlardan %50 oranındaki katkı payı alacağının, müvekkilleri için ayrı ayrı 1.069.361,06 TL olmak üzere toplamda 3.208.083,18 TL olduğunu, talep miktarını 3.208.083,18 TL'ye yükselttiklerini belirterek; bilirkişi raporu ile sübut katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davacının maddî vakıalara ilişkin iddiaları doğru ise de taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra inşaat yapılabilir hale getirilerek müteahhit firmaya teslimi ve bugünkü değerine kavuşması müvekkilerinin gayreti ve harcamaları ile gerçekleştiğini, müvekkillerinin ödemesi gereken bedelden bunların mahsubu gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
3.Davalılar ..., ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde; davasının katkısının olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.10.2014 tarih ve 2010/1547 Esas, 2014/762 Karar sayılı kararı ile, davacının evlilik birliği boyunca ev hanımı olduğu, kayıtlı olarak ücret karşılığı çalışmadığı, muris eşin bahçecilik, hayvancılık ve taş ocağı işletmeciliği yaptığı, davacının bahçe ve hayvancılık işlerinde çalışarak yardımcı olduğu, davacının işbu çalışmasının yükümlülüğünü aşar nitelikte olmadığı ve fazla getirisi olmadığı, davacının bu emeğinin katkı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı; davacının babasının yardımda bulunduğuna ve miras payının kullanıldığına yönündeki iddialarını ise somut olarak ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları-davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 28.02.2017 tarih ve 2015/18490 Esas, 2017/2746 Karar sayılı kararı ile, davacı ve davalı tarafların tanık beyanlarından davacı eşin muris eşi ile birlikte sürekli olarak bahçede çalışıp, inek yetiştirip, süt sağıp sattığı ve bu katkısının aile üyesi olmasının gerektirdiği olağan katkıyı aşar nitelikte olduğu, davacı tarafın söz konusu işleri yapmak suretiyle sürekli ve düzenli olarak ve taşınmazların edinilmesinde az da olsa bir miktar katkısının olduğunun kabulü gerektiği, ne var ki dosya kapsamında taşınmazların edinilmesine katkı oranlarını belirleyecek yeterli veri olmadığı; Mahkemece, muris eş, ölen davacı ve bir kısım davalılar murisi Muammer'in mirasçılık belgeleri dosyaya getirtilerek varsa eksiklik taraf teşkilinin sağlanması, tasfiyeye konu taşınmazların mal rejiminin sona erdiği muris eşin ölüm tarihi olan 05.11.2002 itibariyle nitelik, durum ve özelliği dikkate alınarak dava tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değerlerinin tespit edilmesi, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilmesi, bu oranın taşınmazların dava tarihi itibariyle değerleri ile çarpılarak bulunacak miktar yönünden talep ve davanın mirasçılar arasında görülmesi, bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu olduğuda gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 13.04.2021 tarih ve 2018/750 Esas, 2021/268 Karar sayılı karar ile, muris eşin 05.11.2002 ölüm tarihinde başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresinin 05.11.2012 tarihi itibarıyla dolduğu, davalılar vekili tarafından usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu, zamanaşımının dolması sebebiyle dava dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden hüküm kurulduğu, ıslah ile arttırılan kısım yönünden talebin reddine karar verildiği; bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının tafsiye konusu taşınmazlara katkı oranının %1 olduğu kabul edilse dahi alacağın 688.190,41 TL olduğu, dava dilekçesinde talep edilen 100.000,00 TL katkı alacağı miktarını aştığı, davacılar vekilinin ıslah dilekçelerini sunmuş oldukları tarihte zamanaşımının dolduğundan, davanın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL katkı payı alacağının davacı mirasçılarının miras payları oranında alacaklarına, mirasçı davalıların miras payları oranında tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL katkı payı alacağının, davalı ...'in muris ...'un veraset ilamındaki hissesi oranında 80.000,00 TL ve davalı ...’nın muris ...'in veraset ilamındaki hissesi oranında 20.000,00 TL’nin alınarak, veraset ilamındaki hisseleri oranında davacı mirasçısı-davalı ...'e 33.333,33 TL, davacı mirasçısı-davalı ...'e 33.333,33 TL, davacı mirasçısı-davalı ...’ya 11.111,11 TL, davacı mirasçısı-davalı ...’ya 11.111,11 TL, davacı mirasçısı-davalı ...’e 11.111,11 TL katkı payı alacağının 30.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan belirtilen oranlarda alınarak davacı mirasçıları-davalılara belirtilen oranlarda verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine yönelik verilen karara karşı, süresi içinde davacı mirasçıları-davalılar vekilleri ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.02.2022 tarih ve 2021/7047 Esas, 2022/1823 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep edilen ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı muris Melek’in katkı payı alacağı yönünden davacılarda dahil bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu olduğu gözetilmeksizin, hükmedilen alacağın tamamının davalılardan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına; davacı mirasçıları-davalılar vekillerinin tüm, davalı ... vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına; bozma sebebine göre davalı ... vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma kararı doğrultusunda 15.11.2023 tarihli ek raporun denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu; davacının tasfiye konusu taşınmazlara katkı oranının %1 olduğu kabul edilse dahi alacağın 688.190,41 TL olduğu, dava dilekçesinde talep edilen 100.000,00 TL katkı alacağı miktarını aştığı, davacı mirasçıları-davalılar vekillerinin ıslah dilekçelerini sunmuş oldukları ancak sunulan tarihte talep bakımından zamanaşımı süresi dolmuş olduğu, mirasçıların miras payları gözetilerek karar verildiği gerekçeçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalı ...’in, muris ...'un veraset ilamındaki 3/16 hissesi oranına tekabül eden 18.750,00 TL ile davalı ...’nın muris ...'in veraset ilamındaki 3/64 hissesi oranına tekabül eden 4.687,50 TL olmak üzere toplam 23.437,50 TL'nin davalılardan alınarak, veraset ilamındaki hisseleri oranında davacı mirasçısı-davalı ...’e 7.812,50 TL, davacı mirasçısı-davalı ...’e 7.812,50 TL, davacı mirasçısı-davalı ...’ya 2.604,16 TL, davacı mirasçısı-davalı ...’ya 2.604,16 TL, davacı mirasçısı-davalı ...’e 2.604,16 TL katkı payı alacağının 30.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan belirtilen oranlarda alınarak davacı mirasçıları-davalılara belirtilen oranlarda verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları-davalılar ..., ..., ... vekili, davacı mirasçıları-davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı mirasçıları-davalılar ..., ..., ... vekili temyiz dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunun kabul edilemeyeceğini, 04.01.2021 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, katkı payı oranı tam olarak belirlenmeden karar verilmesinin de hatalı olduğunu, katkı payı oranının % 50 kabul edilerek alacağa hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı mirasçıları-davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde; sunulan Anayasa Mahkemesi kararının göz ardı edildiğini, Anayasa Mahkemesi kararında belirtildiği gibi davanın dar yorumlanarak kısmi dava olarak kabul edilerek zamanaaşımının dolduğunun kabul edilmesinin mahkemeye erişim hakkını kısıtladığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, davanın ıslah dilekçesindeki talep miktarı gözetilerek kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın türü, kanunun zaman bakımından uygulanması, zamanaşımının dolup dolmadığı, adil yargılanma hakkı, usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 107 nci maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrası, 326 ncı maddesi, 448 inci maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un (4722 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı, Anayasa Mahkemesinin 23.03.2023 tarih ve 2019/430 Başvuru sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davacı mirasçıları-davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bir kısım davacı mirasçıları-davalılar vekillerinin davalıların sorumlu olduğu miktara yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğine ilişkin olup davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de, davacı da dahil davalılar da ortak miras bırakan ...'un mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Buna göre, somut olayda Mahkemece belirlenen ve hüküm altına alınan tereke borcundan davacının (bir kısım davacı mirasçıları-davalıların) da miras payı oranında sorumlu olduğu ve alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiği miktarlar göz önünde bulundurularak hesaplama yapılması yerinde ise de, davacı mirasçıları-davalıların muris ...'a davacının ölümü ile davacının hissesi yönünden de mirasçı oldukları ve buna bağlı olarak muris ...'un mirasındaki pay oranlarının değiştiği, sonuç olarak davacı mirasçıları-davalılar ... ve ...'in her birinin alacaklı olarak pay oranlarının ayrı ayrı 3/9, borçlu olarak pay oranlarının ayrı ayrı 156/576 olduğu, davacı mirasçıları-davalılar ..., ... ve ...'nın da ve ...'in alacaklı her birinin alacaklı olarak pay oranlarının ayrı ayrı 1/9, borçlu olarak pay oranlarının ayrı ayrı 43/576 olduğu anlaşılmakla, bu husus göz ardı edilerek davacı miraçıları-davalıların borçlu oldukları miktarların ve bakiye alacak miktarının hatalı belirlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, bir kısım davacı mirasçıları-davalıların alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle alacaklı oldukları miktarlardan borçlu oldukları miktarlar düşüldükten sonra kalan miktardan sadece davalı ... ve ...'in sorumlu olacağı ve her bir davalının her bir davacı mirasçıları-davalıların alacağından sorumlu olacağı miktar da ayrı ayrı hükümde gösterilmeden karar verilmesi hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki belirtilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bir kısım davacı mirasçıları-davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Bir kısım davacı mirasçıları-davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde “... davalı ... ’ın, miras bırakan ... ğ’ın Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenen 2002/907 Esas 2002/898 Karar nolu 27.11.2002 tarihli veraset ilamındaki 3/16 hissesi oranına tekabül eden 18.750,00 TL ile davalı ...’ın miras bırakan ...’ın Fatih 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenen 2004/123 Esas 2004/75 Karar nolu 17.02.2004 tarihli veraset ilamındaki 3/64 hissesi oranına tekabül eden 4.687,50 TL olmak üzere toplam 23.437,50 TL'nin davalılardan alınarak, Beyoğlu .... Noterliği tarafından düzenlenen 00006 nolu 02/01/2019 tarihli veraset ilamındaki hisseleri oranında davacı ...’a 7.812,50 TL, davacı ...’a 7.812,50 TL, davacı ...’a 2.604,16 TL, davacı ...’a 2.604,16 TL, davacı ...’a 2.604,16 TL olarak ödenecek katkı payı alacaklarına 30/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan yukarıda belirtilen oranlarda alınarak davacılara yukarıda belirtilen oranlarda verilmesine ...” çıkarılarak yerine “... 6.250,00 TL alacağın 1.250,00 TL'sinin davalı ...'dan, 5.000,00 TL'sinin davalı ...'den tahsil edilerek davacı mirasçısı-davalı ...'e verilmesine, 6.250,00 TL alacağın 1.250,00 TL'sinin davalı ...'dan, 5.000,00 TL'sinin davalı ...'den tahsil edilerek davacı mirasçısı-davalı ...'e verilmesine, 3.645,84 TL alacağın 729,16 TL'sinin davalı ...'dan, 2.916,68 TL'sinin davalı ...'den tahsil edilerek davacı mirasçısı-davalı ...'ya verilmesine, 3.645,84 TL alacağın 729,16 TL'sinin davalı ...'dan, 2.916,68 TL'sinin davalı ...'den tahsil edilerek davacı mirasçısı-davalı ...'ya verilmesine, 3.645,84 TL alacağın 729,16 TL'sinin davalı ...'dan, 2.916,68 TL'sinin davalı ...'den tahsil edilerek davacı mirasçısı-davalı ...'e verilmesine, alacaklara 30.12.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, ...” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.