"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/6 E., 2023/248 K.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı erkek vekili
Taraflar arasındaki ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili ve katkı payı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin subay olduğunu, müvekkilinin kazancı ile satın aldığı ev ve arabanın davalı eşine duyduğu sevgi ve güven nedeniyle davalı kadın adına tescil edildiğini belirterek; evin ve aracın eşler arasında hakkaniyete uygun paylaştırılmasını ve müvekkili tarafından alınan tüm ev eşyalarının müvekkiline iadesini, mümkün olmadığı takdirde 150.000,00 TL tazminatın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının çalışmasının birkaç aydan ibaret olduğunu, asgari ücretle çalıştığını, müvekkilinin gelirinden tasarruf ederek ev ve araç satın aldığını, müvekkilinin evden sadece günlük kullanım maksadı ile kişisel eşyalarını aldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 150.000,00 TL katkı payı alacağı talep ettiklerini belirterek; evin güncel bedeli, boşanma dava tarihinden itibaren taşınmazdan hakkaniyete uygun yaralanma bedeli, aracın davalı tarafından kullanıldığından değer kaybı da gözetildiğinde aracın alımındaki katkının iktisap tarihindeki değeri ile ev eşyalarının güncel değeri üzerinden katkısı oranındaki tutarın müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
3.Davacı erkek vekili 11.07.2007 havale tarihli ıslah dilekçesinde; evin bilirkişi marifeti ile tespit edilecek güncel bedeli, boşanma dava tarihinden itibaren bilirkişi tarafından belirlenecek 2005 yılına ilişkin 3.600,00 TL, 2006 yılına ilişkin 7.200,00 TL ve 2007 yılına ilişkin 750,00 TL olmak üzere dava sonuna kadar tahakkuk edenecek taşınmazdan hakkaniyete uygun yaralanma bedeli, aracın davalı tarafından kullanıldığından değer kaybı da gözetildiğinde aracın alımında 2 yaşında olması nedeniyle 2 yaşında aynı model aracın rayiç bedeli olan 18.000,00 TL değerinin, listede belirtilen 35.000,00 TL değerinde ev eşyalarının bilirkişi tarafından belirlenecek güncel değerinin müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
4. Davacı erkek vekili 17.09.2008 tarihli (11) nolu celsede; aracın satış bedeli olan 12.053,00 TL'yi kabul ettiklerini, yeniden bilirkişi incelemesine gerek olmadığını beyan etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; evin ve aracın mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğini, alınmasında davacının katkısının olmadığını; aracın müvekkilinin babası tarafından hediye olarak alındığını, davacının müvekkili hatta ortak çocuğa ait eşyaları dahi götürdüğünü, müvekkilinde sadece tespit dosyasında tespit edilen eşyaların bulunduğunu, bunların davacı tarafından götürülmediğinden müvekkiline ait olduğu anlamına geldiğini, müvekkilinin çalıştığını, davacının ayrı yaşadıkları dönemde müvekkiline para gönderdiğini ispatlamadığı sürece eşyaların bedellerini ödediğinin kabul edilemeyeceğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı kadın vekili ikinci cevap dilekçesinde; davacının söz konusu malların edinilmesine katkısının olmadığını, müvekkilinin kazancı ve babasının yardımı ile alındığını, müvekkilinin kazancının yüksek olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı kadın vekili 17.09.2008 tarihli (11) nolu celsede; aracın satış bedeli olan 12.053,00 TL'yi kabul ettiklerini, yeniden bilirkişi incelemesine gerek olmadığını beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Dava, boşanma davası ile birlikte açılmış olup boşanma davasından 11.04.2006 tarihinde ayrılmasına karar verilmiştir.
2. Mahkemenin 13.06.2012 tarih ve 2006/497 Esas ve 2012/406 Karar sayılı kararı ile, tarafların gelir durumları, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ve açıklanan nedenlerden dolayı davacı erkeği eve katkısının 42.376,00 TL, araca katkısının ise 5.917,00 TL olduğu, 2002 yılından önce alınan ve davacıya ait olduğu tespit edilen eşyaların değerinin bilirkişiye tespit ettirildiği, avize, koltuk takımı, buzdolabı ve aynanın aynen, olmadığı takdirde 880,00 TL olan bedelinin 2002 yılından sonra alındığı anlaşılan edinilmiş mal hükümlerine tabii olan gardrop ve kanepe bedeli olarak da 100,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, ev ile ilgili olarak 42.376,00 TL, araç ile ilgili 5.917,00 TL olmak üzere toplam 48.293,00 TL katkı payı alacağının ıslah tarihi olan 11.07.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile, tasfiye konusu edilen eşyalardan avize, koltuk takımı, buzdolabı ve aynanın aynen, olmadığı takdirde bedelleri olan 880,00 TL, 2002 yılından sonra alındığı anlaşılan gardrop ve kanepe bedeli 100,00 TL olmak üzere toplam 980,00 TL tazminatın ıslah tarihi olan 11.07.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin ve diğer tüm istemlerin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.06.2013 tarih ve 2012/1249 Esas, 2013/8549 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece 16.09.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, dosyada bulunan taraflara ait çalışma belgeleri ile tanık beyanlarından her iki tarafında evlilik birliği içinde çalıştıkları tespit edilmiş iken hükme esas alınan bilirkişi raporunun her ikisi de çalışan davacı ve davalının gelirleri ve yapabilecekleri tasarruflar dikkate alınmadan düzenlendiği, taşınmaz, araç ve ev eşyalarının eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğine göre; taraflar arasındaki bu uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği, eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddî bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerektiği, somut olayda, davacının taşınmaz, araç ve eşyalarının edinildiği tarihte astsubay olarak çalıştığı, taşınmazların edinilmesinde katkısının bulunduğunun kabulünün doğru olduğu; Mahkemece, tarafların çalışmalarına ve gelirlerine ilişkin belgeler getirtilerek evlenme tarihinden, taşınmaz ile aracın alındığı tarihe kadar tüm gelirleri ayrı ayrı toplanmalı, her birinin sosyal statüleri, konumları ve mesleki kariyerleri gözetilerek yapabilecekleri kişisel tasarrufları ayrı ayrı hesaplanmalı, davacı kocanın ayrıca, kişisel harcamaları ile evi geçindirme yükümlülüğü gözetilerek her birinin bu durum karşısında yapabilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı saptanmalı, toplam tasarruf miktarı içerisindeki tarafların katkı oranları belirlenmeli, bu katkı oranının taşınmaz ve aracın dava tarihi itibariyle belirlenen gerçek değeri ile çarpılması sonucu davacının katkı payı alacağının saptanması, ev eşyalarının kime ait olduğunun, kim tarafından satın alındığının saptanması, eşya isteğinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 683 üncü maddesi çerçevesinde aynı (mülkiyet) hakkına dayalı istihkak davasına konu olduğunun ve kural olarak, aynen mevcutsa aynen iadesine, değilse dava tarihi itibariyle davacıya ait eşyaların sürüm (gerçek) değerinin, yıpranma (amortisman) payı da gözetilerek belirlenmesi ve bedellerinin tahsiline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmesi, eşyalarını her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğunun gözönünde tutulması, dosyanın bu haliyle konunun uzmanı bir hukukçu ve bir mali müşavir veya muhasebeciye, bilirkişilere verilerek tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; davacı erkek vekili ile davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilamında eksiklikler giderilerek yeniden bilirkişi raporu alındığı, bilirkişinin her iki tarafın gelirlerine ulaşılamaması sebebiyle harcayabilecekleri 2/6 oran ve ayrıca erkeğin evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle gelirinden yaklaşık 2/6 oranında düşülerek bulunacak tarafların tasarruf oranlarının gözetilmesi suretiyle davacı tarafın katkı payının hesapladığı, bilirkişi raporunun denetime, karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu; evin ve arabanın alındığı tarihlerde her ikisinin de çalışmakta olduğu, evliliğin ilk günlerinde noter senedi düzenlenmeksizin alınan ikinci el aracın davalı kadın tarafından 1998 yılında satıldığı, evin 09.03.1999 tarihinde 10.500,00 TL'ye satın alındığı, 6 ay sonra ise 21.09.1999 tarihinde 5.050,00 TL'ye tasfiye konusu aracın alındığı, davalının 10.05.1999 tarihinde işi bıraktığı; davacı evin alımından sonra PVC'leri yenilediğini iddia etmiş ise de yenilenen PVC'lerin giderlerinin birikim sonucu artan paradan verildiği, sunulan faturaların ise tek başına ödeme belgesinin kanıtı olmayacağı, 21.09.1999 tarihinde alınan aracı davacı kendisi aldığını, davalı ise arabanın kendisine babası tarafından hediye edildiğini iddia etmiş iseler de evden ve evin iyileştirilmesi için yapılan PVC ve takılan klimadan artan ortak paranın 3.863,00 TL olduğu, aracın alındığı tarihte davacı birikiminin 10.025,00 TL, davalı birikiminin ise 1.635,00 TL olduğu, araç için toplam nakitin 6.523,00 TL olduğu, davacının repodaki parasının araba alımında kullanılmadığı, emekli polis olan davalının babasının maaşından arttırdığı para ile Mart ayında kızına ev, altı ay sonra da kızına araba alıp hediye etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği; davacının evin davalı tarafından kullanılması nedeni ile istediği tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı, 2001 yılından sonra evin iyileştirilmesine katkı yaptığı yönündeki istemini kanıtlayamadığı; tarafların gelir durumları, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ve açıklanan nedenlerden dolayı davacı erkeğin eve katkısının 35.175,00 TL, araca katkısının ise 5.255,11 TL olduğu, 2002 yılından önce alınan ve davacıya ait olduğu tespit edilen eşyaların değeri bilirkişiye tespit ettirildiğinden avize, koltuk takımı, buzdolabı ve aynanın aynen, olmadığı takdirde 880,00 TL olan bedelinin 2002 yılından sonra alındığı anlaşılan edinilmiş mal hükümlerine tabii olan gardrop ve kanepe bedeli olarakta 100,00 TL olmak üzere toplam 980,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile ev ile ilgili olarak 35.175,00 TL, araç ile ilgili olarak 5.255,11 TL olmak üzere toplam 42.430,11 TL katkı payı alacağının ıslah tarihi olan 11.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tasfiye konusu edilen eşyalardan avize, koltuk takımı, buzdolabı ve aynanın aynen davacıya iadesine, olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 880,00 TL'nin ve 2002 yılından sonra alındığı anlaşılan gardrop ve kanepe bedeli 100,00 TL olmak üzere toplam 980,00 TL alacağın ıslah tarihi olan 11.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 13.12.2023 tarih ve 2023/8416 Esas, 2023/6145 Karar sayılı kararı ile, somut olayda, Mahkemece, alacağa ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesine rağmen, 11.07.2007 olan ıslah tarihinin hatalı olarak 11.07.2017 olarak yazılarak maddî hata yapıldığı belirtilerek davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün ıslah tarihi yönünden düzeltilerek onanmasına, davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının da Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı belirtilerek reddine karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde; eksik ve hatalı hazırlanan bilirkişi raporunun hükme alındığını, dosyaya sunulan raporların hiçbirinde itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmazın değerinin oldukça düşük belirlendiğini, davanın açıldığı 2012 tarihinden itibaren taşınmazın ve aracın değerinin fahiş miktarda fark oluştuğunu, yargılamanın yavaş ilerlemesi nedeniyle hakkaniyete aykırı karar verildiğini, müvekkilinin malların değerinin artması nedeniyle ciddi hak kaybının olduğunu; müvekkilinin evlilik öncesi 8 yıllık birikiminin taşınmaz alınırken kullanıldığını, bu hususta değerlendirme yapılmadığını, aracın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, bu hususta yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, katkının ispatı ve katkı payı oranı, katkı payı alacağı hesabında tasfiye konusu malın hangi tarihteki değerinin esas alınacağı, usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili ve katkı payı alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 107 nci maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, geçici 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52 nci maddeleri, 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle düzeltilerek onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 2.320,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.