Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2920 E. 2024/4076 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak hükmedilen tazminat miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek belirlendiği ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/670 E., 2023/796 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; artırılarak kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli kıskançlık ettiğini, çevresine başka kadınlar ile ilişkisi olduğunu söylediğini, tehdit ettiğini, kocanın ailesini istemediğini, kocaya ve ailesine hakaret ettiğini, kadının, ağabeyinin tehdidine sesiz kaldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 100,000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sürekli evi terk ederek tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine, aksi durumda ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.04.2021 tarih ve 2018/751 Esas, 2021/230 Karar sayılı kararı ile; erkeğin, kadını Aslı isimli bir kadın ile aldattığı, söz konusu kadın ile otellerde kalıp, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadının ise erkeğe hakaret ve tehditlerde bulunduğu, Batman'da hastane müdürü olan Yavuz isimli şahısa " Merhaba Yavuz bey, size durumu anlatacağım, durumu anlatma sebebim bizi barıştırmanız felan değil, sadece oraya gelip masum rolleri oynamasın diye, ...'in üniversite hastanesinde evli bir hemşire ile adı çıkmış, rektör bile duymuş, hatta bu ahlaksızı atın işten demiş rektör, sonra bölüm başkanı..., ... evli insanların namusuna bakacak kadar küçülmüş, tabi evli hemşire zaten bozuk... ,evet hastanenizin işine yarıyor ..., fakat ...'in ne olduğunu bilin istedim, kişilik sıfır...., bu mesajımı ... beye de okutun o da bilsin, gelip oraya çok düzgün kişilikliymiş gibi rol oynamasın" şeklinde mesaj attığı, kadının eylemleri sebebi ile az kusurlu, erkeğin ise daha kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına 13.01.2020 tarihli ara kararı ile takdir edilen aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 1.000,00 TL arttırılarak 3.000,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın lehine yasal faiziyle 200.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, velâyet, tazminat, nafaka yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma, kusur tespiti, nafaka, tazminat ve faiz başlangıç tarihi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarih ve 2021/705 Esas, 2021/949 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 04.10.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2022 tarihli ve 2022/818 Esas, 2022/793 Karar sayılı kararıyla; kadın lehine yasal faiziyle birlikte 350.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili tazminatların miktarı yönünden; davalı kadın vekili de tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 07.06.2023 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapıla saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın lehine yasal faiziyle birlikte 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.