"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/270 E., 2024/250 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/97 E., 2023/848 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı- davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davasında, İlk Derece Mahkemesince kadın eşin ağır kusurlu erkeğin ise az kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve erkek eşin maddi manevi tazminat taleplerinin kabulüne, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Kadın vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince, kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve karar yine kadın vekilince temyiz edilmiştir. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadının ağır kusurlu olduğu belirtilmişse de kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; kadın eşe ".... davacı adam covid olduğunda davalı kadının bakamam deyip evi terk ettiği ve bir daha dönmediği" maddi vakıası kusur olarak yüklenmişse de davalı- davacı kadının tanığı ...'ın "... en son olayda, corona zamanıydı annem normal olarak hastalanmıştı, corona değildi. bizim eve geldi, annemi hastaneye götürdük, doktor beyin damarının birinin tıkalı olduğunu, şekerinin yükseldiğini rahatsız olduğunu söyledi. 3 gün boyunca biz de kaldı. 1 hafta 10 gün sonra ablam ... Hanımı aradı ve annemin geleceğini söyledi. ... de, bundan sonra gelmesin biz boşanma davası açacağız artık istemiyoruz diye ablama söyledi... ... hanım beni aramıştı, biz coronayız. annen gelmek istiyor dedi. Annem de rahatsızmış ancak bunu söylememişti..." beyanı ile kadının da hasta olduğu ve tedavi gördüğü, tedavi sonrası eve dönmek istediği ve erkek eşin kabul etmediğinin anlaşılmış olmasına göre bu maddi vakıanın kadına yüklenen kusurlardan çıkarılması gerektiği, kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Erkek yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları koşulları oluşmamıştır. O halde erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
4. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Yukarıda açıklandığı üzere, boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru daha ağır olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmuştur. Bu nedenle, kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde isteğin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden davalı- davacı kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden davalı- davacı kadın yararına BOZULMASINA,
3. Davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.