"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1811 E., 2023/2411 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozüyük 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/368 E., 2023/85 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması mümkün olmadığı takdirde sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, çocuğun gözü önünde şiddet, ağır hakaret, tehdit gibi olumsuz davranışlar gerçekleştirdiğini, alkol kullandığını, bilgisayarda bağımlı denilecek düzeyde vakit geçirdiğini, evlilik birliği süresince ve evliliğin bitiminden bu yana ortak çocuğa son derece ilgisiz davrandığını, boşanmanın sonuçlanmasından bu yana ortak çocuk ile telefonda dahi görüşme girişiminde bulunmadığını, davalıdan tehditler gören davacının ortak çocuğu davalı babaya teslim etmekten tereddüt yaşadığını bildirerek, mahkemece onaylanan protokoldeki kişisel ilişki tarihlerinin infazi mumkun olmadığı, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun şekilde öncelikle kaldırılmasına, aksi halde azaltılarak kısa sürelerle yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek düzey ve ağırlıkta zorunlu mücbir sebeplerin varlığının ispatlanamadığı, çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının çocuk ve baba açısından uygun olmayacağı ve buna gerek bulunmadığı,davacı tanıklarının davalının kötü alışkanlıkları olduğuna dair beyanlarına itibar edildiği, yine ortak çocuğun duruşma esnasında "... Çünkü babam, anneme şiddet uygulayıp bana kötü davranıyordu...Öz babam hiçbir şeye ihtiyacım olup olmadığını dahi sormadı. Öz babam bana küfür öğretip zombili oyunlar oynatmaya zorluyordu..." şeklindeki beyanları nazara alındığında, davalının bu yöndeki tutumlarının çocuğun ahlaki ve psikolojik gelişimi açısından olumsuzluk yarattığı, adli sicil kaydı incelendiğinde sabıka kayıtlarının bulunduğu TCK 149 ve 151 inci maddelerinde belirtilen suçlardan yana ceza aldığı, ayrıca babanın uzun süreden bu yana çocukla kişisel ilişki kurmadığı anlaşılmakla, çoğun içinde az da vardır kuralı gereği çocuğun ahlaki gelişimi bakımından üstün yararına nazaran baba ile olan kişisel ilişkinin sınırlandırılması uygun bulunduğu, diğer yandan çocuğun ısrarlı olarak görüşmek istememesi ve duruşma esnasında da dile getirdiği şekli ile endişelerinin olması dolayısıyla refakatçi eşliğinde görüşülmesi hususunun gerekçede tartışılma gereği hissedilmiş ise de davalının Gökçeada da ikamet ediyor oluşu sebebiyle refakatçi eşliğinde görüşün infazı dahada zorlaştıracağı kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile veleyati annede olan küçük ... ile davalı babanın "...her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan akşam saat 17.00'a kadar dini bayramların 2. Günü sabah saat 10.00'dan akşam saat 17.00'a kadar, çocuğun sağlık sorunu gözetilerek Bilecik ili, Bozüyük ilçesinde kişisel ilişki kurulmasına, her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 10.00'dan 5 Temmuz günü akşam saat 17.00'a kadar davalı babanın ortak çocuğu yanına almak suretiyle kesintisiz olarak kişisel ilişki kurulmasına..." karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı istinaf dilekçesinde; kişisel ilişkinin süresi ve yeri yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; kişisel ilişkinin kaldırılmaması yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/120 Esas, 2019/105 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, velayeti anneye verilen çocukla baba arasında "babanın her istediğinde görebileceğinin, resmi tatil ve din bayram günlerinde ortak çocuğun zaman zaman babasının yanında vakit geçirebileceğinin, yaz tatilinde çocuğun baba yanında kalması konusunda anne ve babanın mutabık kaldığının tespitine" şeklinde protokole atıf yapılarak tespit hükmü kurulduğu, bu kişisel ilişki kararının bu şekilde infaz edilmesinin mümkün olmaması sebebiyle, İlk Derece Mahkemesince öncelikle kişisel ilişkinin yeniden infazı mümkün şekilde kurulması gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesince davalı baba ile çocuk arasında yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin çocuğun yaşı ve babanın ebeveynlik duygularını tatmini amacı dikkate alındığında, yeterli olmadığı gibi, kişisel ilişkinin bir kısmının Bozüyük sınırları içinde kurulmasına yönelik kararın da doğru olmadığı, kişisel ilişki kararında, ilişkinin bir kısmının Bozüyük sınırları içinde kurulmasına karar verildiği halde, çocukla baba arasında Temmuz ayının 1. günü ile 5. günü arasında kurulan ilişkide bu şartın aranmamasının da kararın kendi içinde çelişki oluşturduğu gerekçesi ile davacının hükmün düzenlenmesinde yapılan hata nedeniyle istinaf talebinin kabulüne diğer istinaf taleplerinin reddine davalının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının 1.paragrafının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/120 Esas, 2019/105 Karar sayılı kararı ile çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki kararının değiştirilerek, "...velayeti annede olan küçük ... ile davalı baba arasında, her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3.günü saat 17.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 15 Temmuz günü saat 17.00'a kadar davalı babanın ortak çocuğu yanına almak suretiyle kesintisiz olarak kişisel ilişki kurulmasına..." kişisel ilişki kararının karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı ile kişisel ilişkinin kaldırılmamasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren durum olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.