"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2882 E., 2024/54 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/291 E., 2023/620 K.
Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi veya kişisel ilişki düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; müvekkili ile davalının 2006 yılında kendi aralarında dini nikah yaptıklarını ve yıllarca birlikte yaşadıklarını, bu süre zarfında 04.01.2007 tarihinde ..., 18.08.2008 tarihinde ..., 13.11.2012 tarihinde ..., 13.01.2015 tarihinde ... ve 10.12.2017 tarihinde ... isimli çocuklarının dünyaya geldiğini, davalı tarafça çocukların tanındığını, davalının yaklaşık 6 ay önce müvekkilini döverek evden kovduğunu, tarafların o günden bu yana ayrı yaşadıklarını, davalının davacıyı kovduktan sonra başka bir kadınla resmi nikahla evlendiğini ve beraber yaşadıklarını, çocukların fiili olarak davalı babayla birlikte Bursa'da yaşadıklarını, müvekkilinin ise anne ve babası ile birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşadığını, müvekkili çocukları görmek istemesine rağmen davalı tarafça çocukların gösterilmediğini ve davacı anne ile çocuklar arasında kişisel münasebet kurulmasına müsaade edilmediğini, davacı açısından çocuklarıyla vakit geçirme ve sosyal aktivitede bulunma hürriyetini zedelediğini, müvekkilinin özellikle ara tatilleri, sömestr tatili, yaz tatilinde çocuklarıyla vakit geçirmek istediğini, davalı babanın zorla şiddetle ortak çocukların vekaletini aldığını, söz konusu kararların müvekkilinin gerçek iradesini yansıtmadığını, son hadde gelene kadar çocuklarına duyduğu sevgiden ötürü gördüğü şiddete ses çıkarmadığını, ancak 31.07.2021 tarihinde yaşanan olayla Kıbrıs'a babasının yanına kaçmak zorunda kaldığını, çocuklarıyla Kıbrıs'a gitmesinin ardından hiç görüşemediğini, davalı tarafın telefonla dahi görüşmesine izin vermediğini, Kıbrıs'ta yaşadığı süreçte davalının Kıbrıs'a giderek zorla davacıyı Türkiye'ye getirmeye çalıştığını, müvekkilinin babasının buna engel olduğunu iddia ile öncelikle çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, olmadığı takdirde çocuklar ve anne arasında ara tatilleri, sömestr tatili, yaz tatili olmak üzere kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacı ile resmi nikah olmadan birlikte yaşadıklarını, 5 ortak çocukları olduğunu ve davacı annenin kabulü ile ortak çocuklarının velâyetlerini aldığını, ortak çocuklarla kişisel ilişki kurulmadığını, gerek müvekkilinin gerekse davacı tarafın hayatında taraflar arasında yürürlükte olan velâyet ilişkisinin değişmesini gerektiren herhangi bir değişiklik de olmadığını, davacı tarafın Kıbrıs'ta yaşadığını, çocuklara müvekkilinin annesi ile birlikte anne olarak bildikleri ve sevgi duydukları ...'nin baktığını, davacı tarafın hiçbir çocuğuyla annelik bağı kuramadığını, sürekli olarak evden kaçıp başka yerlerde kaldığını, çocuklarla ilgilenmediğini, eve döndüğünde ise ahlak dışı söylemlerde bulunarak çocukların psikolojisinin bozulmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaatte olunması durumunda ise esastan reddi ile ortak çocukların tümünün velâyetinin müvekkili üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıdan ayrılmak için çabalayan kadının sürekli baskı altında tutulduğu, yoğun şekilde fiziksel şiddete maruz kaldığı, çocukların velayetinin tehdit unsuru olarak kullanıldığı, kadın Kıbrıs'a döndükten sonra davalı tarafça izin verilmediğinden çocukları ile uzun bir süre görüşemediği, (çocukların uzman görüşmesinde babaları üzerinden anneleriyle telefonla görüştüklerini beyan ettikleri), her ne kadar uzman heyetince sunulan raporda çocukların velâyetinin davalı babada bırakılmasının üstün yararlarına olduğu görüşü bildirilmiş, yine duruşmada dinlenen çocuklar velâyetlerinin babada kalmasını istediklerini beyan etmiş iseler de, uzmanla yaptıkları görüşme sırasında müşterek çocuk ...'nin babasının ve Emine annesinin annesi ...'ı dövdüklerini, kendisinin saçkıran olduğunu beyan ettiği, aynı görüşmede davalının davacıyı dövdüğünü kabul ettiği ve 8 yaşındaki kızı ...'nin stres yaptığı zamanlarda kafasında yara çıktığını beyan ettiği, yine 15 yaşındaki çocuk ...'nın duruşmada alınan beyanında annesi Kıbrıs'a gittikten sonra kollarını jiletlediğini söylediği, ortak çocukların yıllardır anneleri ve babaları arasındaki kavgalardan büyük zarar gördüğü, sağlıklarının bozulduğu, ruhlarının örselendiği, esasen tüm çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesi gerektiği, ancak lise ve ortaokul çağındaki çocuklar ..., ... ve ...'nın eğitim hayatlarının sekteye uğramaması için Bursa'da kalmalarının zorunlu olduğu, ancak küçükler ... ile ...'nin yaşları itibarıyle annelerinin sevgi, ilgi ve şefkatine muhtaç oldukları, çocukların öz annelerinin yanında büyümesi gerektiği, küçüklerin velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olduğu kanaatine varılmakla davacının ortak çocuklar ..., ... ve ... yönünden velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, davacı annenin Kıbrıs'ta yaşadığı göz önüne alınarak çocuklarla anne arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü ile Bursa 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/586 Esas 2017/598 karar sayılı kararı ile hükmedilen kişisel ilişkinin değiştirilerek davacı anne ile çocuklar ..., ... ve ... arasında "...her ayın 1. hafta sonu Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan Pazar günü akşam saat 17.00'ye kadar, Ramazan Bayramı'nın Arife günü öğlen saat 12.00'den 3. günü akşam saat 17.00'ye kadar, Kasım ayı ara tatilinin 1. günü sabah saat 10.00'dan 9.günü (Pazar günü) akşam saat 18.00'e kadar, sömestr tatilinin 1. günü sabah saat 10.00'dan 7. günü akşam saat 18.00'e ve yaz tatillerinde 1 Temmuz sabah saat 10.00'dan 31 Temmuz akşam saat 18.00'e kadar olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına..." kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren de bu şekilde devamına, ortak çocuklar ... ve ... yönünden velâyetin değiştirilmesi talebinin kabulü ile, küçüklerin velâyetinin davacı anneye verilmesine, karar kesinleşinceye kadar çocukların geçici velâyetinin de tedbiren davacıya tevdiine, ortak çocukların davalı babadan veya bulundukları yerden alınarak davacı anneye teslimine, çocuklarla davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, davalı tarafça usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından iştirak nafakası talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; sadece ortak çocuklar ... ve ... yönünden değil kalan diğer ortak çocuklar açısından da velâyet hakkının davacı anneye verilmesi gerektiği ileri sürülerek reddedilen velâyet talebi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin hiçbir hukuk kuralına ve kanunlarına riayet etmeden yalnızca davacı tarafın soyut ve gerçek dışı beyanları esas alınarak karar verildiği, davacı tarafın davasının kısmen ret edildiği bir davada lehlerine vekâlet ücreti verilmemiş olmasının da hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine ve lehlerine vekâlet ücretine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; velâyet davasına konu olan çocukların tarafların evlilik dışı birlikteliğinden doğduğu ve davalı baba tarafından tanınma suretiyle soybağının kurulduğu, velâyet haklarının babaya bırakıldığı, her iki davanın annenin kabulü ile sonuçlandığı, kararların kesinleştiği, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12 nci maddesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddelerince velâyetinin değiştirilmesi talep edilen ortak çocuklardan ... dışında diğer çocukların yaşları itibariyle idrak çağında olması nedeniyle uzmanlar tarafından ayrıntılı ifadelerine başvurulduğu, babaları ile birlikte kaldıkları ve mevcut durumlarının aynı şekilde devam etmesini istediklerine dair beyanları ve uzman raporundaki tespit ve kanaatlerde çocukların üstün yararının gözetilmesi, kardeşlerin birbirinden ayrılmaması ilkesi de göz önüne alınarak tüm çocuklar yönünden davanın reddi gerekirken, ortak çocuklar ... ve ... yönünden velâyetin değiştirilmesi talebinin kabulü ile velâyetin anneye verilmesinin usul yasa ve kamu düzenine aykırı olduğu, vekâlet ücreti ve ek kararlar yönünden verilen kararlarda İlk Derece Mahkemesinin hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin velâyet yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ... ve ... yönünden davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, bu çocuklar ile anne arasında Bursa 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/586 Esas-2017/598 Karar sayılı kararı ile hükmedilen kişisel ilişkinin değiştirilerek "...davacı anne ile çocuklar ... ve ... arasında her ayın 1. hafta sonu Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan Pazar günü akşam saat 17.00'ye kadar, Ramazan Bayramı'nın arife günü öğlen saat 12.00'den 3. günü akşam saat 17.00'ye kadar, Kasım ayı ara tatilinin 1. günü sabah saat 10.00'dan 9.günü (Pazar günü) akşam saat 18.00'e kadar, sömestr tatilinin 1. günü sabah saat 10.00'dan 7. günü akşam saat 18.00'e ve yaz tatillerinde 1 Temmuz sabah saat 10.00'dan 31 Temmuz akşam saat 18.00'e kadar olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına..." kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu ileri sürerek kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince düzenlenen kişisel ilişkinin dosya kapsamına ve ortak çocukların üstün yararlarına uyun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.