Logo

2. Hukuk Dairesi2024/293 E. 2024/7910 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurun kimde olduğu, boşanma, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, tarafların delilleri ve savunmaları ile uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları doğru değerlendirilerek ve kusur belirlemesinin de yerinde yapıldığı gözetilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1897 E., 2023/1756 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/687 E., 2021/69 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin evin geçimi ile ilgilenmediğini, kadına ve çocuklara saygı ve sevgi göstermediğini, hakaret ettiğini, aşağıladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve ailesini tehdit ettiğini, barışma sonrası kusurlu davranışların devam ettiğini, erkeğin kadını evden kovduğunu, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasın karar verilemesini, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilemesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, belediyede temizlik işçisi olarak çalıştığını, maaşının geç ödenmesi sebebi ile zaman zaman maddî sıkıntılar yaşandığını, kadının daha önce 2 boşanma davası açıp feragat ettiğini, her barışmada maddî menfaat temin ettiğini, kadının haber vermeksizin evi terk ettiğini, karakola kayıp başvurusunda bulunduğunu, kadının evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın tarafından Adana 8. Aile Mahkemesi ve Adana 3. Aile Mahkemesi nezdinde açılan boşanma davalarından feragat edildiği, son feragat tarihinin 01.10.2018 olduğu, tarafların ortak çocuğu ...’un 30.10.2018 tarihinde evlendiği, bu evlilik nedeniyle davacı kadının açmış olduğu son boşanma davasından 01.10.2018 tarihinde feragat ettiği, eldeki davanın ise 18.10.2019 tarihinde açıldığı , erkeğin genel olarak asabi ve sinirli olduğu, öfke kontrolünün olmadığı, en ufak şeyden kavga çıkarttığı, evde huzur ortamının bulunmadığı, taraflar arasında sürekli tartışmaların yaşandığı, davalı erkeğin bu tartışmalar sırasında genellikle davacı kadına hakaret içerikli sözler söylediği, taraflar arasında en son 2019 yılının Eylül ayında tartışma yaşandığı, tartışma sırasında davalı erkeğin davacı kadının üzerine yürüdüğü, saçından tutup saldırdığı, araya ortak çocukların girdiği, bu tartışma sonrası davacı kadının ortak çocuklar ile birlikte 15 gün boyunca tarafların ortak konutunun üst katında oturan kayınpederi ve kayınvalidesi yanında yaşadığı, alt kattaki ortak konutun kapısının kilitli olması nedeniyle davacı kadının ortak konuta giremediği, davalı erkeğin ortak evin kapısını kilitleyerek davacı kadını eve almadığı, 15 günlük süre sonunda 21.09.2019 tarihinde davacı kadının ortak çocuk ... ile birlikte evden ayrılarak kendi ailesinin yanında yaşamaya başladığı, tarafların son tartışmadan itibaren ayrı yaşamaya başladıkları, yeniden bir araya gelmedikleri, belirlenen kusurlu davranışlar ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kolluk araştırması sonucu yapılan tespitler, dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocukların yaşları, talepleri, halihazırda baba yanında kalıyor olmaları, öğrenci olan ortak çocukların devam eden eğitim öğretim süreçleri, dosya kapsamında davacı annenin ekonomik sebeplerle velâyet talebinin bulunmadığını beyan etmesi nedeniyle velâyetlerin babaya verildiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı kadının düzenli ve yeterli gelirinin bulunmadığı, yaşamını ailesinin destek ve yardımlarıyla idame ettirdiği ve yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadının ortak çocuklar için talep ettiği tedbir nafakası ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilemesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, 30.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle ;hükmün boşanma, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir .

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararlarında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esası ile ilgili hükme etki edecek sunulan tüm delillerin dava dosyası içerisine toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, inceleme konusu kararların usul ve esas yönünden hukuka uygun, kusur belirlemesinin doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanmayla kadının yoksulluğa düşecek olması, kişilik haklarına yapılan saldırı, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile günün ekonomik şartlarına göre İlk Derece Mahkemesince kadın yararına taktir edilen nafaka ve tazminat ile miktarlarının uygun ve yerinde olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddi kararınında doğru olduğu gerekçesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.