"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/776 E., 2024/215 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/710 E., 2021/17 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, kişisel ilişki, iştirak nafakası miktarları ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin evin geçimine yeterli katkıyı sağlamadığı, faturaları zamanında ödemediği için sık sık görevlilerin su elektrik ve doğal gazı kesmek üzere ortak konuta geldikleri, iş yerinden kaynaklı borçları nedeniyle alacaklıların kadını rahatsız etmesine neden olduğu, tarafların son tartışmasından sonra evden ayrıldığı ve müşterek konuta girmeyeceğini, kadının yüzünü görmek istemediğini beyan ederek eşyalarını kapının önüne bırakmasını tanık Sinem'den talep ettiği, davalı-karşı davacı kadının ise erkeğin babası ile görüşmek istemediği, bayram ve önemli günlerde ziyaret etmediği ve erkeğe hakaret ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, velayeti anneye verilen ortak çocuklar yararına aylık 375,00'er TL iştirak nafakası takdirine, kadın yararına ise aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından yukarıda gösterilen şekilde temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları değerlendirilmiş ise de Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde isteğin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakalar yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.