Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2985 E. 2025/2445 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kesinleştikten sonra erkek tarafından açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, erkeğin daha önce yaptığı hibe beyanının davanın reddine gerekçe teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin boşanma davası sırasında yaptığı hibe beyanının, Türk Medeni Kanunu'nun mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümlerine göre bir tasfiye anlaşması niteliğinde olmadığı ve davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyan da bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına ve dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/2 E., 2023/16 K.

DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

İlk Derece Mahkemesince, Dairemizin bozma kararına karşı, davacı erkek tarafından 24.12.2009 tarihinde imzalanan dilekçe içeriğine göre davacı erkeğin alacaklarını davalı kadına hibe ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyanın yapılan incelemesinde; tarafların çekişmeli olarak Ankara 8. Aile Mahkemesinin 2009/669 E., 2009/1394 K. sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma kararının 24.12.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı erkek tarafından Ankara 8. Aile Mahkemesine hitaben düzenlenen ve ilgili dava dosyasına sunulan 24.12.2009 havale tarihli dilekçe içeriğinde; "...... ben eşimden ...'den ayrıldım. Bana düşen haklarımdan hiçbir zaman dava etmeyeceğim söz veriyorum, ona hibe ediyorum..." şeklinde olduğu, erkeğin bu beyanının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202 inci ve devamı maddeleri uyarınca mal rejiminin tasfiyesini kapsamadığı ve işbu dava yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı; boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak tazminat ve nafaka ile ilgili beyanlarının boşanmanın eki niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı da olmadığı, buna göre davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,

06.03.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy

Somut olayda, özellikle tarafların boşanma ilamında erkek lehine herhangi bir mali hakka hükmedilmemiş olmasına göre, davacı erkek tarafından boşanma dava dosyasına sunulan 24.12.2009 havale tarihli dilekçedeki ''..... ben eşimden ...'den ayrıldım. Bana düşen haklarımdan hiçbir zaman dava etmeyeceğim söz veriyorum, ona hibe ediyorum. ...'' beyanının mal rejiminin tasfiyesine yönelik olduğu anlaşılmakla, hukuka uygun direnme kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, aksi yöndeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.