Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2990 E. 2024/7783 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın satışında eşin rızasının olup olmadığı ve bozma kararına uygun hüküm verilip verilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Tanık beyanlarıyla davacı eşin evin satışından haberdar olduğu ve rıza gösterdiğinin anlaşıldığı, ipotek borcunun da alıcı tarafından ödendiği gözetilerek bozma kararına uygun şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2138 E., 2024/24 K.

KARAR : Bozmaya uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davalarından dolayı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ...'un evli oldukları, dört ortak çocuklarının bulunduğu, davalı ...'un Özel İdareden aldığı bir ihaleyi zamanında teslim edemediğinden dolayı davalı ...'tan borç aldığını ve karşılığında Erzincan - Merkez - ... Mahallesi 1057 ada 1 parselde bulunan kat irtifaklı ikinci kat üç numaralı bağımsız bölümü devrettiğini, müvekkilinin bu devir işleminden haberi olmadığını, sonrasında davalı ...'ın müvekkilin ikamet ettiği eve gelerek evi boşaltmasını istemesi üzerine durumu öğrendiğini, davacının bilgisi ve rızası olmadan davalı eş ... tarafından davalı ...'a devre gerçekleştirilen aile konutunun tapu devri işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek, aile konutunun tapu devrinin iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'nin işlerinin kötü gitmesi nedeniyle bu evleri davalı ...'a sattığını, evlerin üzerinde kullanılan ticari kredilere ilişkin ipotek bulunduğunu, ipoteğe ilişkin aylık ödemeleri ...'ın yaptığını, ödediği paraların geri verilmesi durumda evleri geri verebileceğini, evin alınma aşamasında davalı ... ile ailesi evleri görmek isterken davacının kendilerine eşlik ederek evi gezdirdiğini, evin satılacağından haberi olduğunu, davacı ile davalı ...'nin fikir birliği yaparak kötü niyetli şekilde davayı açtıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Diğer davalı ... Batur davaya süresinde cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tanık beyanları ile üç dairenin de ve özellikle dava konusu bağımsız bölümün satışından davacının bilgisinin olduğu ve satışa açık rıza gösterdiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; aile konutunun maliki olan eşin aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde tek başına aile konutunu bir ayni hakla sınırlandıramayacağı, bu sınırlandırmanın ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabileceği, eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörülmediği, bu nedenle sözkonusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebileceği ancak iznin “açık” olması gerektiği, somut olaya bakıldığında, 1057 ada 1 parsel üzerindeki 3 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından diğer davalı ...'a 31.12.2018 tarihinde satıldığı, bu işlem ve dava tarihi itibariyle taşınmazın aile konutu niteliğinde bulunduğu halde satış işlemi sırasında davacının açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ... adına tapuda Erzincan İli, ... Mah., 1057 Ada, 1 Parselde 2. kat, bağımsız bölüm no:3'de kayıtlı taşınmazın evlilik birliğinde aile konutu olduğunun tespitine ve dava konusu taşınmazın davalı ... üzerine olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 04.10.2023 tarihli kararı ile; "4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Malik olmayan eşin açık rızasının varlığı her türlü delille ispatlanabilir. Tanık beyanları ile davacı kadının evin satımından haberdar olduğu, satış işlemini kabul ettiği, evi boşaltmak için süre istediği anlaşılmış olup bu şekilde malik olmayan eş olan davacı kadının açık rızası ile aile konutunun devredildiği sabit olduğu gibi, ipotekli olan taşınmaza ait borçların da davalı devralan Haluk tarafından ödendiği de anlaşılmaktadır. O hâlde davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "... Tanık beyanları ile davacı kadının evin satımından haberdar olduğu, satış işlemini kabul ettiği, evi boşaltmak için süre istediği anlaşılmış olup bu şekilde malik olmayan eş olan davacı kadının açık rızası ile aile konutunun devredildiği sabit olduğu gibi, ipotekli olan taşınmaza ait borçların da davalı devralan ... tarafından ödendiği de anlaşıldığından..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dileçesini tekrarla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nu 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.