"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2102 E., 2023/2063 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/288 E., 2023/373 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları sebebiyle taraflar arasında tartışma çıktığını ve evliliğin çekilmez hale geldiğini, tarafların son tartışmalarından sonra ayrı yaşamaya başladıklarını, davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, evine, eşine ve çocuklarına karşı çoğu zaman sorumsuz tutumlar sergilediğini, ev işleri, yemek, temizlik, çocukların bakım ve gözetimi konuları ile genel olarak davacının ilgilendiğini, sürekli kaba, umursamaz tavırlar sergilediğini; davacıya, "...Sana dayanamıyorum, seni istemiyorum, şerefsiz, boynuzlu, kavat, ben seninle yaşamak istemiyorum, seni sevmiyorum, senden boşanmak istiyorum" şeklinde sözler söylediğini, tarafların yaklaşık iki yıldır cinsel yaşamlarının olmadığını, davalının, davacıya bir yıl önce fiziksel şiddet uyguladığını, bunun üzerine davacının şikayetçi olduğunu ve davalı hakkında dava açılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karar verildiğini, davalının çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığını, tüm bu nedenlerle davalarının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin dava ve cevap dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı eşin iddialarının soyut iddialardan ibaret olduğunu, davacı tarafın işten sonra günün kalan kısmını uyuyarak geçiren birisi olduğunu, davacının ne ev işleriyle ne de çocuklarıyla ilgilendiğini, işten geldikten sonra eşine ve çocuklarına selam dahi vermeden yatmaya gittiğini, çocukların bakımı ve okulu ile ilgilenmediğini, fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, eşinin aldattığına ve çocukların kendisinden olmadığına yönelik iftiralarda sürekli olarak beğenmediğini söylediğini, sürekli kısıtladığını, çalışması, dışarıya çıkması, ailesi ile görüşmesine karıştığını, tüm bu nedenlerle davacı-karşı davalının davasının reddine, karşı dava yönünden davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL olmak üzere toplam 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadın eşine ve çocuklarına hakaret ederek, eşini sevmediğini söyleyerek, eşine ve ortak çocuklara şiddet uygulayarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu, davacı-karşı davalı erkek ise, başka erkeklerle görüştüğüne ilişkin eşine iftira atarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında az kusurlu olduğu gerekçesi ile taraflarca açılan boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı babaya verilmesine, anne ile aralarında kişisel ilişki tesisine, davalı-karşı davacı kadın lehine 07.01.2022 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davacı-karşı davalı erkek lehine 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddî tazminat ve manevîtazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur, kabul edilen karşı boşanma davası, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası, çocuklar için talep ettiği tedbir ve iştirak nafakası konusunda hüküm kurulmaması, lehine hükmedilen manevî tazminat miktarı, aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl boşanma davası, velâyet, reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi, kusur, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı, çocuklar için reddedilen tedbir ve iştirak nafakası talebi yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, eşine ve çocuklarına hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, yeterince temizlik, yemek yapmadığı, erkeği istemediğini, boşanmak istediğini söylediği, buna karşılık erkeğin, kadına hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, eşine "kırığınla konuşuyorsun" dediği, kadının abisini arayarak, kadının başka erkeklerle mesajlaştığını, kadını yakaladığını söylediği belirlenen kusurlu davranışlar doğrultusunda taraflar eşit kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davalı-karşı davacı kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafaka miktarı az olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi yerinde görülmüş ise de erkeğin manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu, gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusu dışında kalan tüm istinaf talepleri ile davalı-karşı davacı kadının kusur, lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurusu dışında kalan tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı-karşı davalı erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusu ile davalı-karşı davacı kadının kusur, lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, 07.01.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının (İlk Derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakası ile tekerrür olmamak kaydı ile) her ay davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktarın yoksulluk nafakasına dönüştürülerek devamına her ay davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı-karşı davacı kadının iştirak nafakası, maddî ve manevîtazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı-karşı davalı erkeğin manevî tazminata yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, manevî tazminat talebinin reddi, vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları miktarı yönünden temyiz edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile taraflar için doğru olup olmadığı tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı, vekâlet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.