Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3093 E. 2024/2933 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur durumu, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu ve ziynet alacağının kabul edilip edilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1751 E., 2023/158 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/698 E., 2021/448 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; ilgisiz olduğunu, müvekkiline sevgi ve saygı göstermediğini, hakaret ettiğini, müvekkilinin ve annesinin namus ve iffetine yönelik iftira attığını, sinirli ve aşırı kıskanç olduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, intihara teşebbüs ettiğini, kendine zarar verdiğini, kayın validesini iffetsizlikle suçladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin müvekkiline 26.09.2015 tarihinde saldırarak evden kovduğunu, KPSS puanı ile Ankara dışı tercih yapmasına izin vermediğini, ailesinin baskı uyguladığını, annesinin kötü davrandığını ve sık sık müvekkilini keseceğini söylediğini, kayın validesinin psikolojik tedavi gördüğünü, bağımsız konut sağlamadığını, erkeğin, kadını psikolojik tedavi gören annesi ile yaşamaya zorladığını, evden kovduktan sonra ortak ikameti annesinin patronuna devrettiğini iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2017 tarihli kararı ile asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, ortak çocuk yararına takdir edilen nafakalar, davalı - karşı davacı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ve tazminatlar ile müvekkiline tazminat verilmemesi yönünden, davalı- karşı davacı kadın vekili ise, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarları ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkmesinin 29.09.2020 tarihli kararı ile; eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının davacı- karşı davalı erkeğe ''sen annenin oğlu değilsin'' şeklinde hakaretvari söylemde bulunduğu, erkeğin, kadının üzerine yürüdüğü, evden kovduğu, erkeğin annesinin kadına yönelik tehditte bulunduğu, erkeğin tam bir bağımsız konut sağlamadığı, kendi ailesinin üst katında oturdukları, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, ziynetlerin iade edilmediği hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle; asıl davada boşanmanın reddi ve karşı davada boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin annesine verilmesine, babası ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 13.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, erkeğin müvekkiline psikolojik şiddet uygulaması da dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunun açık olduğunu, davacı - karşı davalı erkeğin ortak ikameti muvazaalı olarak annesinin patronuna devrettiğini, ailesinin taktığı altınları müvekkilinden alıp akrabası olan ...'ye iade ettiğini, müvekkilinin ailesi tarafından takılan altın ve bilezikleri de müvekkilinden alarak sattığını ve babasının adına araç aldığını İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin tanık beyanlarında net bir tarih bulunmadığı gibi beyanların soyut olup sebep ve saikinin bulunmadığı, kadına kusur yüklenilmesinin doğru olmadığı, kadına yüklenen kusurun gerekçeden çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince de erkek yönünden kabul edilen ve kesinleşen vakıalara göre davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, çocuk yararına talep kadar iştirak nafakasına hükmedildiği, düzenli geliri olan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin isabetli olduğu ancak miktarlarının az olduğu, ziynet alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın reddi, karşı davada verilen boşanma hükmü, velâyet, kişisel ilişki, ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakaları, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, karşılıklı boşanma davalarındaki harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri hakkında verilen karar istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı- karşı davacı kadının kusur belirlemesi ve tazminatların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi davasındaki harca yönelik istinaf talebinin kabulüne, kusurun düzeltilmesine, ilk derece mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesine, davalı-karşı davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının iadesi davasında alınması gerekli harcın kadın tarafından yatırılan harçtan mahsubu ile bakiye harcın talep halinde kadına iadesine, davalı-karşı davacı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davalı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî- manevî tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı ve ziynet alacağı davasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası ile ziynet alacağı olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı, ziynet alacağı davasının kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 220 nci, 222 nci, 226 ncı, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.