"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3348 E., 2024/285 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/218 E., 2022/716 K.
Taraflar arasındaki aile konutu tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ...'in 13.04.2020 tarihinde evlendiğini, tarafların evlilik yaptığı sırada aile konutu olarak kullanmak üzere davalı ...'a ait ... Mah. 1974 Sk. ... Apt. Sitesi ... Apt Blok No: 32 İç Kapı No: 5 ... / Antalya adresindeki taşınmazı kiralamaya karar verildiğini, kira sözleşmesi ile görüşmeleri davalı ... gerçekleştirdiğini, 01.02.2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesini imzaladığını, ancak kira sözleşmesinin imzalanacağı aşamada, davalı ...'ya emlakçı ...'in baskısı neticesinde, tarih kısımları boş kalacak şekilde tahliye taahhütnamesi imzalatıldığını, o esnada davalı ...'nun annesi ... ve babası ... de bu duruma bizzat tanıklık ettiğini, bölgedeki kira fiyatlarının birkaç misli artması üzerine davalı ...'ya imzalatılan tahliye taahhütnamesi, tarih kısımları 01.12.2021 taahhüt tarihli, 01.02.2022 tarihli tahliye tarihli olacak şekilde rıza dışı doldurularak, takibe koyulduğunu, Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/67834 Esas numaralı dosyası ile yazılı kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi durumunda tahliye yolu ile takip yoluna başvurularak örnek 14 no'lu tahliye emri gönderildiğini, sonradan davalı ... veya emlakçısı tarafından doldurulan 01.12.2021 taahhüt, 01.02.2022 tarihli tahliye tarihlerinde davalı ..., müvekkili ... ile evli olduğunu, kiralanan taşınmaza, kira akit başlangıcından itibaren aile konutu olarak özgülenmek üzere taşınmış olduğunu, tarafların evlilik tarihi olan 13.04.2020 tarihinden bu yana da fiilen aile konutu olarak kullanmaya devam edildiğini, davalı ... ve emlakçısı hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması, özel belgede sahtecilik ve nitelikli yağma suçlarından dolayı Antalya CBS nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, Davalı ...'a ait, ... Mah. 1974 Sk. ... Apt. Sitesi ... Apt Blok No: 32 İç Kapı No: 5 ... Antalya adresindeki taşınmazın 13.04.2020 tarihinden beri ve halen aile konutu olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tahliyesine ilişkin olarak Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2022/67834 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, diğer davalı ... icra takibine itiraz ettiğini, davacı taraf, kiralanan taşınmaza ilişkin olarak diğer davalı olarak bulundan ... baskı ve zorla tahliye taahhütnamesini imzaladığını iddia ettiğini, iş bu iddiayı kabul etmemelerinin mümkün olmadığı gibi tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte imza altına alındığı iddiası da doğru olmadığını, taşınmaz kiralanırken konutun aile konutu olarak kullanılacağına dair hiçbir bilgi verilmediğini, taşınmazı imza altına aldığı tarihlerde davacının taşınmaz ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, kira sözleşmesi birlikte imza altına alınmamış olup sonradan gerçekleşen evlilikten kaynaklı olarak taşınmaz sahibinin bilgisi dışında konutun aile konutu olarak tespiti de mümkün olmadığını, tahliye taahhüdü bizzat davalı ... tarafından imza altına alınmış olup tahliye taahhüdü de bu yönüyle bireysel olarak verildiğini, aile konut şerhinin kabul edilebilmesi için davacının müvekkiline kira sözleşmesinin tarafı olduğunu bildirme yükümlülüğü bulunmadığını, ancak geçen sürede herhangi bir bildirim ve bilgi verilmediğini, müvekkilinin tarafların evliliği ile ilgili olarak herhangi bir bilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekilinin duruşmada vermiş olduğu beyanında; açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinde, konutun eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmış ise sözleşmenin tarafı olmayan eşin, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline geleceği düzenlenmiştir. Davacı eş, takip tarihine kadar, kiralayan diğer davalı ...'ya bir bildirimde bulunmadığından kira sözleşmesinin tarafı haline gelmemiştir. İcra takibinde haklılık durumunun takip tarihi itibariyle değerlendirilmesi (davacının kira sözleşmesinin tarafı haline gelip gelmediği) gerektiğinden mahkemece açılan davanın (aile konutunun tespitine yönelik) bekletici mesele yapılmaması da yerindedir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02/05/2018 tarih 2017/4794 esas 2018/11923 kararı)
Bir davada, hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin, yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı, her türlü duraksamadan uzaktır. Davacının hukuki ilişkinin derhal tespitinde menfaatinin (hukuki yararının) varlığı için öncelikle, davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) ve ciddi bir tehlike ile tehdit edilmelidir. Somut olayda davacı taraf kira sözleşmesine TMK'nun 194/4 maddesine göre taraf olmadığından, taşınmazın aile konutu olduğunun tespitinde hukuki yararı bulunmamakta ayrıca taşınmazın taraflar arasında aile konutu olduğuna dair bir çekişmede bulunmadığı" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece, davanınj hukuki sebebinin doğru şekilde tespit edilemediğini, buradaki meselenin, aile konutu olarak kullanılan bir konutta kira sözleşmesinin kiracı olan eş tarafından, diğer eşin rızası olmaksızın feshedilemeyeceği meselesi olduğunu, tahliye taahhütnamesine rıza göstermeme itirazı için, diğer eşin bu şekilde sözleşme tarafı haline gelmesinin gerekmeyeceğini, kira sözleşmesinin feshinde eşin açık rızasının aranması, onun sözleşme tarafı olmasından doğan bir hak olmadığını, Medeni Kanun açık düzenlemesine dayalı, doğrudan kanundan doğan bir hak olduğunu ileri sürerek reddedilen davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.