"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1108 E., 2024/176 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1284 E., 2023/291 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasına, yatılı kişisel ilişki kurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların oğlu ve gelini olduğunu, davalıların ortak çocuğu ... ile davacı babaanne arasında kuvvetli bir bağ olduğunu, davacının torununa doğduğu andan itibaren baktığını, davacının evini torununa göre düzenlediğini, 6 ay öncesine kadar torununun davacının yanına yatılı olarak da geldiğini ancak 6 aydır torunu ile görüşemediğini, torunun fotoğraflarının kendisine gönderilmediğini, telefonla konuşmasına izin verilmediğini, davalıların bir boşanma sürecinden geçip tekrar bir araya geldiğini, davacının torunu ile ilişkisinin davalılar tarafından kesildiğini, davacının bir kusurunun bulunmadığını, ...'ın tek torunu olduğunu belirterek davacı babaanne ile torunu ... arasında ayda 2 hafta sonu 2 gün yatılı, dini bayramlarda 2 gün yatılı, sömestr tatillerinde 1 hafta, yaz tatillerinde 1 ay olarak yatılı şekilde düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ...'ın doğması ile davalı annenin ilk yedi ay çalışmayarak evde bebek ile ilgilendiğini, bu süreçte davacı ile davalılar arasında gerek gündelik yaşamla ilgili gerekse kişisel konularda anlaşmazlıklar yaşandığını, bu anlaşmazlıkların iletişimin tamamen kopmasına neden olduğunu, davacının davalıların evliliği üzerine olumsuz baskı kurduğunu, davalı annenin işe başlamasıyla altı ay davacı tarafından toruna bakıldığını, davacının davalılar ile iletişime geçmemesi nedeniyle davalıların ... için bakıcı tuttuklarını, davacının bakıcı konusunu kişiselleştirdiğini, davalıların evine bir daha gelmeyeceğini belirterek davalı anne ile olan tüm iletişimini kestiğini, bu süreçte ...'ın Cuma günleri babası tarafından davacıya bırakılarak akşam alındığını, çocuk 3 yaşına geldiğinde davalıların anlaşmalı olarak boşandığını, bir yıl sonra ise tekrar evlendiklerini, davacının kişisel ilişki talep edebilmesi için olması gereken olağanüstü halin somut olayda mevcut olmadığını, davacı babaannenin, torununu anne ve babasından kopararak onlardan ayrı bir şekilde günlerce yatılı alması çocukta tekrar parçalanma duyguları yaşatacağını, davalıların davacı ile sağlıklı bir iletişim kuramadığını, davacının oğlu ile de ilişkisini kopararak torunu ile ilişkisini de dolaylı olarak kesmiş olduğunu, davacının kişisel ilişki talebinin davalıların velayet hakkını engeller nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilemsini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan sosyal inceleme raporunda şahsi ilişki kurulması istenilen küçük ...'ın babaannesini sevdiği ve babaannesi ile iletişim halinde olmasından mutlu olduğunu beyan ettiği, küçük ile babaanne arasında kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yaşı, bedensel ve zihinsel gelişimi ile huzur ve menfaatlerine aykırı düşmediği anlaşılmış olmakla davanın kısmen kabulüne, davalıların ortak çocuğu ... ile davacı babaannesi arasında, her yıl tek numaralı haftaların Pazar günü saat 10.00'da çocuğun davalı anne ve babadan alınıp aynı gün saat 17.00'de davalı anne ve babaya teslimi, dini bayramların üçüncü günü saat 10.00'da davalı anne ve babadan alınıp aynı gün saat 17.00'de davalı anne ve babaya teslimi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, davacının yatılı kişisel ilişki kurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; anne ve baba dışındaki üçüncü kişi ile kişisel ilişki kurulması için gereken olağanüstü koşulların gerçekleşmediğini, tarafların evliliğinini davacıdan kaynaklanan sebeplerden sarsıldığını, boşanma geçirip tekrar bir araya geldiklerini, davacının tarafların tekrar bir araya gelmesini benimsemeyerek kötü niyetle bu davayı açtığını, hüküm kurulurken çekirdek ailenin ve çocuğun üstün yararın yerine babaannenin üstün yararının gözetildiğini, çocuğun hafta sonları etkinliklerinin ve kurslarının olduğunu, yazın 1-1,5 ay tatile yazlığa gitmeyi düşünürken bu sene ne yapacaklarını bilmediklerini, davanın tümden reddine, aksi halde ayda bir kez 10:00-16:00saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ve kişisel ilişki süreleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı değerlendirildiğinde e 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesindeki koşulların oluştuğu, kurulan kişisel ilişki sürelerinin çok olduğu anlaşıldığından son uzman raporundaki belirlemeler de göz önüne alınarak çocuğun yaşı, büyükannelik duygularının tatmini ve çocuğun üstün yararı birlikte değerledirilerek daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesi ile davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kişisel ilişkiye yönelik olan kısmının kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocuk ile davacı arasında her ayın ikinci haftası Pazar günü saat 10.00'da davalı anne ve babadan alınarak saat 17.00'de davalı anne ve babaya teslimi, dini bayramların son günü saat 10.00'da davalı anne ve babadan alınarak saat 17.00'da davalı anne ve babaya teslimi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, davalıların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak Bölge Adliye Mahkemesince kısmen kabul kararı verilmesine rağmen lehe vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek davanın kabulü ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı, oluştuğunun kabul edilmesi halinde babaanne ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı, vekâlet ücretinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un(6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.