Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3107 E. 2024/5790 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Nafaka artırım davasında, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun olarak belirlenen iştirak nafakası miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek yeterli olduğu değerlendirilerek İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/540 E., 2023/777 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen nafaka artırımı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece iştirak nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 132.000,00 TL olup İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin kabul edilen iştirak nafakası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan nafaka artış davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak 2011 yılında boşandıklarını, protokolde belirlenen nafakalara artış oranı belirtilmediğini, davalının sahibi olduğu inşaat şirketinin dünyanın 174. büyük şirketi olduğunu, çocuğun büyüdüğünü ve ihtiyaçlarının arttığını, davalının sonradan yaptığı evlilikten doğan çocuğuna sağladığı imkanları sağlamadığını, kadının da boşanma tarihinden sonra ekonomik şartlarında kötüleşme olduğunu belirterek anlaşmalı boşanma davasında 02.02.2011 tarihinde kadın lehine hükmedilen aylık 8.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibarıyla aylık 50.000,00 TL' ye yükseltilmesine, ortak çocuk Aslan için hükmedilen aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasını dava tarihi itibarıyla aylık 30.000,00 TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, gelirinde olağanüstü bir değişikliğin meydana gelmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2017/847 Esas, 2018/1208 Karar sayılı kararıyla; kadın ve ortak çocuk için nafaka takdirinden itibaren geçen süre ve çocuğun yaşı da nazara alınarak artan ihtiyaçları, davalının gelir durumu ve hakkaniyet ilkesi gereğince davanın kısmen kabulü ile davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 20.10.2017 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 5.000,00 TL artırılarak aylık 13.000,00 TL' ye yükseltilmesine, çocuk yararına hükmedilen nafakanın dava tarihi olan 20.10.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 1.500,00 TL artırılmak suretiyle aylık 3.000,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk ve iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında kendiliğinden artırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen nafaka miktarının düşük olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, boşanma tarihinden sonra hiçbir artış yapılmadığını, davalının gelirinde olağanüstü artış gözönüne alınmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen miktarın hakkaniyete aykırı olduğunu, çocuğunun tüm masraflarını zaten karşıladığını, gelirinde olağanüstü bir artışın olmadığını, sözleşmeye bağlı kalınması gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2021 tarih, 2019/564 Esas, 2021/1390 Karar sayılı kararı ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının belirlendiği tarih, üzerinden geçen süre, tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları, paranın alım gücü, davacıların ihtiyaçları, hakkaniyet ilkesi bir arada değerlendirildiğinde hüküm altına alınan artış miktarının uygun olduğu, belirlenen nafakaların gelecek yıllardaki artış oranının kararın kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen nafaka miktarının düşük olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, boşanma tarihinden sonra hiçbir artış yapılmadığını, davalının gelirinde olağanüstü artış gözönüne alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen miktarın hakkaniyete aykırı olduğunu, çocuğunun tüm masraflarını zaten karşıladığını, gelirinde olağanüstü bir artışın olmadığını, sözleşmeye bağlı kalınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

4.Dairemizin 09.03.2022 tarih, 2022/1531 Esas, 2022/2211 Karar sayılı kararı ile kadının artırılmasına karar verilen yoksulluk nafakası yıllık miktarının 60.000,00 TL, iştirak nafakası yıllık miktarının ise 18.000,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmadığından temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesi ile davalının temyiz dilekçesinin reddine; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafaka miktarının uygun olduğundan kadının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddedilen bölümü yönünden hükmün onanmasına, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Aslan'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

5.İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2022 tarih, 2022/315 Esas, 2022/715 Karar sayılı kararı ile ortak çocuk Aslan için hükmedilen aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 4.500,00 TL artırılarak aylık 6.000,00 TL' ye yükseltilmesine, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında kendiliğinden artırılmasına karar verilmiştir.

6.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

7.Dairemizin 11.05.2023 tarih, 2023/3143 Esas, 2023/2356 Karar sayılı kararı ile; hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 54.000,00 TL olup İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin altında kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin kabul edilen iştirak nafakası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine, hükmün bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuk Aslan için takdir edilmiş olan aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 11.000,00 TL artırılarak aylık 12.500,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında kendiliğinden artırılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan nafaka artırım davasında ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden davacı kadının talep edilen artırım talebinin yerinde olup olmadığı ve hükmedilen iştirak nafaka miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun artan ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi de gözetildiğinde uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkeğin iştirak nafakasının artırılan miktarına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davacı kadının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.