"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1753 E., 2024/86 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/634 E., 2023/1142 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 03.04.1995 tarihinde evlendiklerini ergin iki çocuklarının bulunduğunu, davalının 1998 yılının Ağustos ayında işten ayrılmasıyla taraflar arasında geçim sıkıntısının yaşanmaya başladığını, davalının her fırsatta çalışmayacağını söylediğini, davalının aşırı derece kıskanç ve şüpheci yapıya sahip olduğunu, müvekkilinin yaşanan her tartışmada onurunu ve gururunu rencide edici sözler sarf ettiğini, davalının müvekkilini ve ortak çocukları evde bırakıp 3 ay devam eden süreçte de 8 ay annesiyle kaldığını, müvekkilinin bu süreçte evin geçimini sağlamaya çalıştığını, tarafların aynı evde ayrı odalarda kaldığını, davalının ağır hakaret içeren sözler sarf ettiğini, davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, temizliğine giyimine dikkat etmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına nafaka ile maddî- manevî tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin imkanları dahiline eşine ve ailesine en iyi imkanları sunduğunu, müvekkilinin girdiği işlerden iş ortamındaki olumsuzluklar nedeniyle ayrıldığını, eşini incitmemek adına kendisinin bulunduğu ortamı terk ettiğini, müvekkilinin maaş kartının evden gittiği dönemlerde dahil davacıda kaldığını, dava dilekçesindeki iddiaların çoğunun 10-15 yıl önceki hadiselerin abartılarak ve karıştırılarak anlatıldığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 01.10.2019 tarihli ve 2018/560 Esas, 2019/584 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tedbir nafakasının kaldırılmasına, davacının maddî- manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinden feragatı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 21.04.2022 tarih ve 2019/2559 esas, 2022/838 karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği tespit edilmesi bu işlemler yapılmadan işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında toplanan deliller ve dinlenen tanık anlatımları ile erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, bu konularda eşine destek olmadığı, çocuklarını ihmal ettiği, sinirli ve tartışmaya açık bir yapıya sahip olduğu, sinirlendiğinde davacıya hakaret etmekten çekinmediği, ayrıca davalının yersiz aşırı kıskaç ve güvensiz tavırları sebebiyle tarafların zaman zaman tartıştığı, davacı alttan alsa da davalının bu tavrını hep sürdürdüğü, davacı kadın için bu durumun artık çekilmez bir hal aldığı, psikolojik olarak yıprandığı, davalının kişisel bakımına da özen göstermediği hususlarının sabit olduğu; boşanmaya neden olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, tedbir nafakasının kaldırılmasına, davacının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinden feragatı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve boşanma yönünden istinafa başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise kusurun kimden kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.