"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/819 E., 2023/1675 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/50 E., 2021/15 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın vekili tarafından yoksulluk nafakasının reddi ve hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Davacı kadın vekilinin maddî tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın vekili tarafından maddî tazminatın miktarına yönelik istinaf itirazında bulunulmamıştır. Bu halde davacı kadının “maddî tazminatın miktarı” yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı kadının maddî tazminatın miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
2.Davacı kadın vekilinin manevî tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü ile kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3.Davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk Derece Mahkemesince davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönden esastan ret kararı verilmiş ise de, dosya içeriğinden kadının 30.01.2020 tarihinde işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı kadının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılarak, sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı, sürekli ve düzenli gelirinin bulunup bulunmadığı, emekliye ayrılıp ayrılmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceği, işten ayrılmış ise işten ayrılış nedeninin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken; bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin maddî tazminatın miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminatın miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden davacı kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,
b.İlk Derece Mahkemesi kararının manevî tazminatın miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.