"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1469 E., 2023/1667 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: KDZ.Ereğli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/11 E., 2022/618 K.
Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 19.07.2020 tarihinde evlendiklerini, davalının kusurlu davranışları nedeniyle boşanma davası açıldığını, ortak konutunun "Kdz Ereğli ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, 2524 Ada, 10 Nolu parsel, 2.Kat, 5 nolu bağımsız bölümde" bulunan adreste olduğunu, davalının davranışları yüzünden müvekkilinin ortak konutu terk etmek zorunda kaldığını, davalının aile konutunu müvekkinin haberi ve izni olmaksızın satılığa çıkardığını, aile konutu olan ilgili taşınmaz ile, davalı adına kayıtlı 67 AAS ... plakalı aracın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını, bu tasarrufların ancak müvekkilin rızası ile yapılabileceğinin kayıtlara şerh düşülmesine karar verilmesini talep ederek davalı eşin mal varlığı üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemece tedbir konulan dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından 05.02.2020 tarihinde satın alındığını, tarafların ise 19.07.2020 tarihinde evlendiklerini, davalının bu taşınmazı evlilik birliği kurulmadan önce kendi ailesinin yardımları ile edindiğini, davacı tarafça sadece beş gün kaldığı konutun aile konutu olan nitelendirilmesinin samimi olmadığını, müvekkilinin anne ve babasıyla birlikte yaşadığını, ilgili taşınmaza ihtiyacı olmadığından ve pandemi sebebiyle gelirinde oluşan daralma nedeniyle taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunmak istediğini, aile malı olmayan bir taşınmazın anayasal bir hak olan mülkiyet hakkı çiğnenerek mahkemece tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığını, diğer dava konusu olan 67 AAS ... plakalı aracında müvekkili tarafından yine evlilik birliği öncesinde alındığı ve aracın satışa çıkartılmadığını, bu nedenlerle dava konusu taşınmaz ve araç üzerine tensip zaptı ile konulan tedbirlerin kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile " davalının söz konusu taşınmazı taraflar arasında boşanma davası açıldıktan ve evlilik tarihlerinden 4-5 ay sonra satılığa çıkardığı, buna ilişkin taşınmazın penceresine satılık ilanını yapıştırdığı, yapılan keşifte de sunulan fotoğraftaki dairenin dava konusu taşınmaz olduğunun görüldüğü, her ne kadar taşınmaz ve araç davalı tarafından evlilik tarihinden önce alınmış ise de tasarruf yetkisinin sınırlanması davasında önemli olan davalı adına kayıtlı mal varlıklarının kişisel mal olup olmadığından ziyade ailenin ekonomik varlığının korunması olduğu, bu haliyle davalı tarafından ailenin ekonomik varlığının tehlikeye düşürüldüğü ve korunması gerektiği anlaşıldığından, ölçülülük ilkesi dikkate alınarak, TMK'nun 199. maddesi uyarınca davanın kısmen kabulü ile davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki davalının tasarruf yetkisinin TMK' nun 199 maddesi uyarınca kısıtlanmasına, yapılacak tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına, davalının TMK' nun 199 maddesi uyarınca davalı adına kayıtlı araç üzerinde davalının tasarruf yetkisinin sınırlanması talebi yönünden; davalının aracını satmaya yönelik somut eylemde bulunmadığı, araç yönünden ailenin ekonomik varlığını tehlikeye sokmadığı bunun yanında ölçülülük ilkesinin gözetildiği ve araç yönünden tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Zonguldak ili, Kdz Ereğli ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, 2524 Ada, 10 Nolu parsel, 2. Kat, 5 nolu bağımsız bölümde bulunan mesken niteliğindeki taşınmaz üzerindeki davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına, yapılacak tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına, davalının adına kayıtlı 67 AAS ... plakalı araç üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "tarafların, 19.07.2020 tarihinde evlendikleri, davacı kadının Kdz. Ereğli Aile Mahkemesi'nin 2020/489 Esas 2022/710 K sayılı dava dosyası ile 14/08/2020 tarihinde boşanma davası açtığı, erkek tarafından karşı dava açıldığı, mahkemece hem asıl, hem karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, kararın her iki tarafça istinaf edildiği, boşanma kararının henüz kesinleşmediği, davacı tarafın 05.01.2021 tarihinde istinafa konu iş bu davayı açarak, davalı erkeğin aile konutu olan evi satılığa çıkartığını, mal kaçırmaya çalıştığını belirterek dava konusu ettiği erkek adına kayıtlı taşınmaz ile araç için tasarruf yetkisinin kısıtlanmasını talep ettiği, kadının dava konusu ettiği taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürdüğüne göre, TMK'nun 194/3 maddesi gereğince, tapuda aile konutu şerhi koydurabileceği, her iki tarafın da boşanmakta kararlı oldukları, iki tarafın da boşanma davasının kabul edildiği, ancak kesinleşmediği, evliliğin fiilen 25 gün sürdüğü, dava konusu edilen taşınmaz ve aracın evlilik öncesi erkek tarafından edinilip kişisel mal olduğu, her iki tarafın da öğretmen olup ailenin ekonomik varlığının ciddi tehlikeye düştüğü hususunun ispatlanamadığı, taraflar arası menfaat dengesi göz önüne alındığında tasarruf yetkisinin kısıtlanmasını gerektirir bir durumun olduğu hususunda Dairemizce kanaat oluşmadığı" gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan tasarrufun sınırlandırılması davasında, davalı erkeğin, ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesini gerektirecek ölçüde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.