Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3266 E. 2024/3930 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, hükmedilen tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı gözetilerek, davalı-davacı erkek yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının çok olduğu ve hakkaniyet ilkesine uygun daha düşük bir miktar tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/1152 E., 2024/90 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, çalışıp eve bakmadığını, kadını başka şehirlerde çalışmaya, ırgatlığa götürdüğünü, kavga çıkarıp hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, çocukların kendisinden olmadığını söylediğini, tehdit ettiğini ve kovduğunu ve çocukları zorla kendi yanında tuttuğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını ve eşinin namusuna iftira attığını iddia ederek; birleşen davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının sadakatsiz olduğunu, çocukları evden kovduğunu, eşine ve ailesine hakaret ettiğini ve çocuklara kötü davrandığını iddia ederek; davanın reddini istemiş, davanın erkeğin açtığı boşanma davası ile birleştirilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının çalışmaya başladıktan sonra güven sarsıcı davranışlar sergilediğini, eve ve çocuklara bakmamaya başladığını, başka erkeklerle görüştüğünü, eve gelen erkek nedeniyle çocukların ağlayarak halalarına gittiğini, kadının 40 gün evi terk edip otelde kaldığını ve eşine "sen erkek misin" dediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda başka erkeklerle makul olmayan saatlerde ve sıklıkta telefon görüşmeleri yaparak güven sarsıcı davranan kadın ile Adıyaman 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/6 Esas, 2021/279 Karar sayılı kararı ile eşine karşı basit müessir fiil, hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılmasına karar verilen erkeğin eşit kusurlu oldukları, uzman raporları ve ortak çocukların görüşleri esas alındığında ortak çocuklar ... ve ...'ın velâyetinin babaya, ...'nun velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklardan ...'nun velâyetinin anneye ve ... ile ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, velâyet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ... yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının manevî tazminat talebi ile erkeğin maddî ve manevî tazminat ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk ...'nun velâyeti, aleyhe hükmedilen nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk ...'nun velâyeti, aleyhe hükmedilen nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 14.09.2023 tarihli kararı ile Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda başka erkeklerle makul olmayan saatlerde ve sıklıkla telefon görüşmeleri bulunan kadın eş ile Adıyaman 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/6 Esas, 2021/279 Karar sayılı kararı ile eşine karşı basit müessir fiil, hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılmasına karar verilen erkeğin eşit kusurlu olduklarına hükmedildiği, dosyanın tetkikinden; kadının çok sayıda erkek ile gece yarısı saatlerinde telefon görüşme kayıtlarının olduğu, tarafların kadının işbu kusurlu davranışları sebebiyle tartıştıkları ve erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların bu tartışma neticesinde yaşandığı anlaşılmakla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre kadının ağır, erkek az kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, kadının kusurlu eylemlerinin erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davalı-davacı erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı-davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğundan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedilmesi ve kadının yoksulluk nafakası talebinin kabul edilmesi yönlerinden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedilmesi ve kadının yoksulluk nafakası talebinin kabul edilmesi yönlerinden bozulmasına, davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davalı-davacı erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin işsiz olduğunu, yoksulluk nafakasının kaldırılan müvekkilinin fahiş miktardaki tazminatları ödeyecek gücünün olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, erkek yararına tazminata hükmedilmesi ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamının amacına uygun karar verilip verilmediği, erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- davacı erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat çoktur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.