Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3267 E. 2024/4025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2938 E., 2024/246 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/494 E., 2023/502 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç tavırları olduğunu, sürekli aldatılma şüphesiyle müvekkilini kısıtladığını, hakaret ettiğini, en son evden kovduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı-davalı erkek vekili birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava dışı üçüncü kişi ile 7-8 senedir arkadaş olduklarını ancak belirtildiği türden bir ilişkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

II. CEVAP

1.Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; erkeğin madde kullandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini ve alkol aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, aksi halde fer'î taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin bir kadınla birliktelik yaşadığını belirterek zina hukuki sebebine dayalı, bu kabul olmadığı takdirde haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı, bu da kabul olmaz ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 15.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, faizi ile 1.500.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 12.03.2021 tarihli, 2020/232 E., 2021/218 K. sayılı kararı ile, davalı kadının aşırı kıskanç ve baskıcı tavırları nedeniyle tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine karar verilmiş, kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 10.10.2022 tarihli kararı ile; davacı erkek tarafından açılan iş bu boşanma davasıyla, davalı kadın tarafından açılan Antalya 10. Aile Mahkemesinin 2021/805 esas sayılı dosyasının birleştirilmesi ve delillerin hep birlikte değerlendirilerek, işin esası ile ilgili bir hüküm tesis edilmek üzere kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe karşı aşırı kıskanç hal ve hareketler içerisinde olduğu, evlenmeden önce sosyal çevresinin geniş olduğunu, kadının da iş bu durumu bilerek evlenmesine rağmen evlendikten sonra eşinin sosyal hayatına, arkadaşlarıyla görüşmesine ya da faaliyette bulunmasına kısıtlamalar getirdiği ve bu konuda baskılayıcı davranışlarda bulunduğu, eşini evden kovduğu, erkeğin ise Zerrin B. isimli bir kadınla 07.08.2021 tarihi ile 09.08.2021 tarihi arasında otel odasında konakladığı ve zinanın sübut bulduğu gerekçesiyle erkeğin davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, kadının davasının aynı Kanunun 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 8.500,00 TL'ye yükseltilmesine, 8.500,00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 1.100.00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 9.000,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 9.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta yazılı sayılı kararıyla; kadına, erkeği "evden kovma" eylemi kusur olarak izafe edilmiş ise de; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararından önce verilen yerel mahkeme kararında söz konusu eylemin kadına kusur olarak yüklenmediği, erkek tarafından da kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunda bulunulmadığı ve kadın lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu bu sebeple kadına "evden kovma" eyleminin kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, öte yandan, dosya kapsamından kadına yüklenen sair kusurlu eylemler ile erkeğe yüklenen zina eyleminin gerçekleştiği, gerçekleşen bu durum karşısında; kadının hafif, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, kadın yararına tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin; kusur tespitine ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kusurun belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması ve 161 inci maddesinde düzenlenen zina hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada her iki davanın kabulü şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.