"İçtihat Metni"
Esas No : 2024/326
Karar No : 2024/8073
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1524 E., 2023/2499 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/511 E., 2022/119 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat, aleyhe hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti; davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine hükmedilen manevî tazminata ilişkin hüküm davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davacı- karşı davalı erkeğin kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davalı- karşı davacı kadın vekilinin tüm; davacı- karşı davalı erkek vekilinin kadın lehine hükmedilen manevî tazminat dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının görme engelinin kadın ve ailesi tarafından müvekkilinden gizlendiğini, kadının sürekli yalan konuştuğunu, eşiyle iletişimi kesip saygısızlık yaptığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; isnat edilen kusurları kabul etmediklerini, erkeğin, kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadından ayrı yattığını, ilk birliktelik dışında erkeğin kadına yanaşmadığını, kadını istemediğini söylediğini, porno izlediğini, erkeğin ailesinin kadını hor gördüğünü, erkeğin arkadaşları ile birlikte kadının görme engeliyle dalga geçtiğini, kavga çıkardığını, kadını korkuttuğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeğin kız kardeşinin çeyiz eşyaları hususunda ve görme engelinin bilinip bilinmediği hususunda erkeğin kız kardeşi ile konuşurken yalan söylediği, erkeğin ise kadının kolunu sıkıp silkelemek suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, yatakları ayırdığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına ve tarafların ekonomik sosyal durumları, evli kaldıkları süre, ekonomik yönden uzun süre birbirlerine bağlı kalmamaları hususları nazara alınarak kadın lehine 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 21.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat, aleyhe hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinin ve toplu yoksulluk nafakası tercihinin de doğru olduğu ancak miktarının yetersiz olduğu gerekçesiyle kadını yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 20.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü kararının doğru olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174, 175, 176 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin, kadın lehine hükmedilen manevî tazminata yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davalı- karşı davacı kadın vekilinin tüm; davacı- karşı davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.