"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1728 E., 2023/2497 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/261 E., 2023/288 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davası ve tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, birleşen boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların resmi nikahları kıyılmadan önce müvekkilinden 40.000,00 TL'lik senet alındığını ve bu senetin resmi nikah kıyılır kıyılmaz iade edileceğinin taahhüt edildiğini fakat kadının ailesinin "biz o senedi yırttık ve çöpe attık" diyerek senedi iade etmediklerini, erkeğin hammallık yaptığını, kadının, erkek ile ilgilenmediğini, en ufak sorunları büyüterek erkeği kendinden soğutmaya çalıştığını, izin almadan sürekli olarak ailesinin yanına gittiğini, kadının ailesinin de desteğini alarak erkeği boşanmakla tehdit ettiğini ve boşanma ile birlikte erkeği maddî yıkıma uğratacağını söylemeye başladığını, erkeği küçük düşündüğünü, ağır hakaretlerde bulunduğunu ve hayatı zindan ettiğini, aile mahremiyetini ihlal ettiğini, çocuk sahibi olmak için erkek adına kayıtlı evin tapusunun kadına devrini şart koştuğunu, kasıtlı olarak üç kez düşük yaptığını, çoğu zaman yemeğini erkeğin kendisinin yaptığını, kadının gizli olarak bir çok farklı numaralar ile telefondan iletişime geçtiğini, kadının 2017 Ekim ayında ortak konutu terk ederek ailesinin bulunduğu köye yerleştiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; isnat edilen kusurları kabul etmediklerini, kadının, erkeği fiili ayrılık döneminde sürekli görüntülü arayarak sevgi gösterisinde bulunduğunu, davanın maddî menfaat teminine yönelik olduğunu, kadının bekar olarak tanınması nedeni ile kadına sürekli görücü geldiğini, ortak konutu eşyalarına haciz gelir korkusuyla terk ettiğini, facebook şifresinin kadın tarafından kırılıp hukuka aykırı delil elde edildiğini, kadının ayrı yaşamda haklı olmadığını belirterek birleşen boşanma davasının reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsedilen 40.000,00 TL'lik senetin resmi nikah kıyıldıktan sonra kardeşinin bizzat davacıya göstererek yırtıp attığını, davalının düzenli bir işte çalışmadığını, düzenli bir gelir elde etmek için çaba sarf etmediğini, boş boş gezinerek define avcılığı peşinde vakit geçirdiğini, davacının kazaya gideceği zamanlarda kredi çektiğini, borçlar yüzünden sıkıntıya uğradıklarını, evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmediğini, davacının ortakevlilik içerisinde ihanet ettiğini, pasif bir şahıs ile sosyal medya hesabından cinsel birliktelik kurmak için konuştuklarını, çocuk olması için üç defa hamile kaldığını ancak düşükle sonuçlandığını, davacı ile ayrıldıklarında hamile kaldığını bu durumu davacıya söylediğinde aldırılmasını istediğini, karşılıklı istekler sonucunda çocuğu aldırdıklarını, davacının sorumsuzluklarından ve evliliğin çekilmez bir hale gelmesinden dolayı ortakhaneden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın 25.10.2017 tarihli birleşen tedbir nafakası dava dilekçesinde özetle; erkek ile kendisinin önceki eşinden olan çocuğuna ve erkeğin hapisteki babası çıktıktan sonra yanlarında kalması ve bakmaları hususunda anlaşarak evlendiklerini, erkeğin annesinin bu evliliğe karşı çıktığını, erkeğin ailesinin onun çocuğuna bir şey alma, ona yardım etme diyerek telkinde bulunduklarını, erkeğin de ailesini dinlediğini, kendi yaşının erkekten büyük olması sebebiyle dalga geçtiklerini, erkeğin kendisine şiddet uyguladığını, erkeğin fiziksel ve psikolojik baskısına dayanamadığını belirterek kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davalı- davacı kadın vekili 15.08.2021 tarihli birleşen boşanma dava dilekçesinde özetle; erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadını evden kovduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, pasif erkek bireyler ile facebook üzerinden konuştuğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2021 tarih ve 2019/144 Esas, 2021/167 Karar sayılı kararı ile; asıl dosyada davacı erkeğin iddia ettiği vakaların ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında, erkeğin kadını evden gönderdiği, bu suretle kadın yönüyle birlikte yaşamaya ara verilmesinin haklı bir sebebe dayandığı gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili tarafından asıl davanın reddini, birleşen davanın kabulünü yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2021 tarih ve 2021/1284 Esas, 2021/1357 Karar sayılı kararı ile; dosyanın istinaf incelemesi aşamasında kadın tarafından 11.08.2021 tarihinde boşanma talepli dava açıldığı, her iki dava arasında bağlantı bulunduğundan davaların birleştirilerek görülmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2022 tarih ve 2021/558 Esas, 2022/295 Karar sayılı kararı ile; asıl davada erkeğin iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, erkeğin, kadına "iyi düşün yarın herhangi bir saatte gönderecem, aile üyeleri görmek isteyebilir, kararını ver hemen, yoksa yarın gönderecem ... Gelmezsen huzurun olmayacak ... akşama ailendeki herkese fotoğrafları gönderecem, duruşmada gösteririm" şeklinde önceki açılan boşanma davasına yönelik mesajlar gönderdiği, kadını ortakhaneden gönderdiği, kadının hamile olduğunun anlaşılması üzerine zorla çocuğu aldırttığı, kadının dayısını arayarak yeğenini al götür dediği, ev ve eşin ihtiyaçlarını karşılamadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin kadının evden gönderdiği, bu suretle kadın yönüyle birlikte yaşamaya ara verilmesinin haklı bir sebebe dayandığı gerekçesiyle kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, bağımsız tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile birleşen boşanma dava tarihi olan 11.08.2021 tarihinden itibaren kadın lehine aylık 800,00 TL tedbir nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden ve tarafların evli kaldıkları süre göz önüne alınarak kadın lehine 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili tarafından erkek vekili; asıl davanın reddi, birleşen davaların kabulü yönünden, kadın vekili ise; kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının gerekçede ve hükümde farklı yazılarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2023 tarih ve 2022/2651 Esas, 2023/730 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiği, ancak gerekçede kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiğinin belirtildiği, bu itibarla hükümle gerekçe arasında çelişki yaratıldığı gerekçesiyle kararın sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta belirtilen kararı ile; ispatlanamadığından asıl davanın reddine, erkeğin, kadına "iyi düşün yarın herhangi bir saatte gönderecem, aile üyeleri görmek isteyebilir, kararını ver hemen, yoksa yarın gönderecem ... Gelmezsen huzurun olmayacak ... akşama ailendeki herkese fotoğrafları gönderecem, duruşmada gösteririm" şeklinde önceki açılan boşanma davasına yönelik mesajlar gönderdiği, kadını ortakhaneden gönderdiği, kadının hamile olduğunun anlaşılması üzerine zorla çocuğu aldırttığı, kadının dayısını arayarak yeğenini al götür dediği, ev ve eşin ihtiyaçlarını karşılamadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin kadını evden gönderdiği, bu suretle kadın yönüyle birlikte yaşamaya ara verilmesinin haklı bir sebebe dayandığı gerekçesiyle kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, bağımsız tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile birleşen boşanma dava tarihi olan 11.08.2021 tarihinden itibaren kadın lehine aylık 800,00 TL tedbir nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden ve tarafların evli kaldıkları süre göz önüne alınarak kadın lehine 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, birleşen davaların kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe yüklenen zorla kadının hamileliğini sonlandırma (kürtaj yaptırma) kusurunun hatalı olduğu, kadının cevap dilekçesinde davacı ile oturup anlaşarak ve karşılıklı isteyerek gebeliği sonlandırdıklarını bu amaçla hastanede kürtaj olduğunu belirttiği, herhangi bir zorlamadan bahsedilemeyeceği, erkeğin diğer kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin kadının kusurunu ispat edemediği, tanık ...'nin beyanında geçen kadının erkeğe söylediği, ''sen kızıma tecavüz edeceksin kötülük yapacaksın'' biçimindeki beyanına erkeğin vakıa olarak dayanmadığı, vakıa olarak dayanılmayan bir olaydan ötürü karşı yana kusur yüklenemeyeceği, erkeğin kadının güven sarsıcı davranışına vakıa olarak dayandığı, üç adet numaranın HTS kaydının celbini talep ettiği, konu kayıtlar getirilmemekle birlikte erkek tarafından eksik soruşturma gerekçesine dayalı istinaf bulunmadığı, erkeğin dosyaya sunduğu whatsapp mesaj kayıtlarının kadına aidiyetine dair bir ibare olmadığı gibi kimler arasında geçtiğinin de anlaşılamadığı, gerçekleşen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kabul edilen önlem nafakası miktarının yıllık 17.830,00 TL' nin altında olduğundan kararın erkek açısından kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle erkeğin önlem nafakası davasına yönelik istinaf talebinin reddine, yukarıda açıklandığı üzere erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazının kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, birleşen boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü kararının doğru olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen nafakaların yerinde olup olmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.