"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/5 E., 2024/120 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/368 E., 2022/726 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı erkeğin izin günlerinde eşi ile ilgilenmeyerek izini ailesinin yanında geçirdiği, eşini ailesinin yanına götürmediği; davalı davacı kadının ise erkeğin ailesine hakaret ettiği, bu hale göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, davalı-davacı kadın vekilinin istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar davalı-davacı kadın vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle dinlenen tanık beyanlarına göre; Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar birlikte değerlendirildiğinde boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR,
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kabulü ile, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.