Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3356 E. 2024/3535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen maddi-manevi tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/197 E., 2022/1395 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/250 E., 2021/497 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı erkek (asıl) dava dilekçesinde özetle; aralarındaki sorunlar nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- karşı davalı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının evlenirken hamile kalıp evlenmeye kendisini zorladığını, egzama nedeniyle ayrı yatakta yattığını, kadının .... isimli kişi ile izin vermemesine rağmen sürekli görüştüğünü, kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadının müvekkilden tiksindiğini söylediğini, sürekli basit konularda kavga çıkardığını, Mersin'e gittiğinde de ortak çocukla görüşmesini engellediğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 20.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili dilekçeler aşamasında özetle; erkeğin sürekli kendisini aşağıladığını, ortak çocukla ve evle ilgilenmediğini, aşırı kıskanç olduğunu, aynı yatakta yatmaktan kaçındığını, erkeğin Mersin'e geldiğinde çocukla ilgili veya kendisi ile ilgili hiç özveri göstermediğini, ilgilenmediğini, zorla evlenme olayının bile erkeğin bakış açısını ortaya koyduğunu, erkeğin kendisine ve ailesine hakaret ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, faiziyle 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, velâyeti anneye verilerek çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ziynetlerin aynen iadesine mümkün değilse şimdilik 7.000,00 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2019 yılı Aralık ayında yeniden bir araya geldikleri dikkate alınarak önceki olayların kusur belirlemesinde dikkate alınmadığı, kadının 2020 yılı Haziran ayında Mersin iline ailesinin yanına gitmek istediğini söyleyerek ortak çocukla birlikte ortak konuttan ayrılarak gittiği, gittikten hemen sonra eşinin ve eşinin aile bireylerinin telefonlarını cevapsız bıraktığı, davalı-davacı kadının herhangi bir adres bildirmemesi nedeniyle erkeğin çocuğunu görmek yahut barışma girişiminde bulunmak için yanlarına gidemediği ve maddî destekte bulunmadığı, o süreçte kadının eşinden habersizce tayinini Mersin iline aldırdığı, erkeğin, kendi eşiyle problemli bir evlilik yaşayan ve tarafların aile huzurunu bozan komşuları ... isimli şahısla görüşmemesi yönündeki talebini kadının önemsemediği, erkeğin ise, işi gereği bilgisayar kullanması şart ise de, bilgisayarda normalin üzerinde vakit geçirdiği, bu nedenle kadına yeterince ilgi göstermediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesi ile karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına,

ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü ile dava dilekçesinde talep edilen ve fotoğraflarla tespiti yapılan 2 bilezik ve 1 set yönünden ziynetlerin aynen iadesine, mümkün değilse 47.190.000 TL'nin iadesine, ıslahla istenen 4 cumhuriyet ve 4 çeyrek altın ve nakit para yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ve yararına vekâlet ücreti verilmesi, velâyet, iştirak nafakası, kısmen kabul edilen ziynet alacağı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, erkek yararına hükmolunan manevî tazminat, kadının tazminat taleplerinin reddi, ziynet talebinin kısmen reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin terke dayalı davası bulunmadığından kadının erkeğin ailesinin yaşadığı Van ilini terketmesinin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gibi; öğretmen olan kadının ev işlerine ve çocuk bakımına yardımcı olan ve bu dosyada tanığı olan arkadaşıyla görüşmesi vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, ayrı yatakta yatma olayında kusurun erkekten kaynaklandığı ve erkeğin bu konuda tedavi olmak için birlik yükümlülüklerini ifa amaçlı çaba harcamadığı ve gerekli özveriyi göstermediği, sonuç olarak; davacı karşı davalı erkeğin bilgisayarda normalin üzerinde vakit geçirdiği, kadına, ev işlerine, çocuğa yeterince ilgi göstermediği, çocuğu ile görüşmek için uygun zamanlarda fiilen Mersin'e gidebilecekken veya eşinin veya ailesinin banka-PTT hesabına en azından ortak çocuk için ekonomik destek gönderebilecekken göndermediği, erkeğin kadını görüşeceği kişiler bazında sosyal hayatta kısıtladığı, erkeğin ev işleriyle ilgilenmediği, tartışma sırasında kadına sesini yükselterek psikolojik şiddet uyguladığı, kadının boşanma davası açılınca tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu halde erkeğin çocuğunu telefon vb araçlarla bile olsa görmesi için yeterli özveriyi göstermediği, erkeğin elbise, eşya almak isteğine karşı baskıcı tutum ve davranışlarla aşırı tepki verdiği, tayin talebini eşinden gizlediği, kabul edilerek kadının kusur, tazminatlar ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne; kadının az kusurlu olduğunun tespitine, çocuk yararına aylık 1000,00 TL iştirak nafakasına, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; velâyet, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, ziynet alacağının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdirinin, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesi ile iştirak nafakası miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ziynet alacağı davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı kanunun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 174 üncü, 182 nci, 220 nci, 222 nci, 226 ncı, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda; toplanan delillerden, davalı karşı davacı kadının evden ayrılıp ailesinin yanına gittikten sonra eşinden habersiz tayinini Mersin iline aldırdığı, eşinin telefonlarına cevap vermediği, buna karşılık davacı karşı davalı erkeğin ise eşine ilgisiz davrandığı, bilgisayar başında gereğinden fazla vakit geçirdiği ve çocuğu için gerekli desteği göstermediği anlaşılmakla belirlenen bu kusurlara göre tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Davalı -karşı davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. O halde, kadının maddî ve manevî tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden davacı karşı davalı erkek yararına BOZULMASINA,

2. Davacı karşı davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.