"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/1145 E., 2022/379 K.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı erkek vekili
Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı erkek dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına alınan taşınmazın 48.000,00 TL'sinin tarafınca, 100.000,00 TL'sinin de davalı tarafından ödenerek 148.000,00 TL'ye satın alındığını, ev eşyalarının tamamının da tarafınca satın alındığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın karar tarihine en yakın tarihe göre hesaplanarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı erkek vekili 29.04.2022 tarihli dilekçesinde; talep miktarını artırarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 322.875,00 TL alacağın 01.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın 92.500,00 TL bedelle satın alındığını, müvekkiline babasından kalan taşınmazın satışından elde edilen ve kardeşi tarafından bankadan çekilen 80.848,00 TL ve annesi tarafından nakit verilen 19.152,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL'yi müvekkilinin hesabına yatırdığını, işbu para ile de taşınmaz bedelinin ödendiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.05.2016 tarih ve 2015/463 Esas, 2016/442 Karar sayılı kararı ile, davanın ikinci kez işlemden kaldırıldığı ve üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.09.2016 tarih ve 2016/14530 Esas, 2016/12528 Karar sayılı kararı ile, somut olayda, davacı tarafından verilen 28.12.2015 tarihli dilekçede bildirdiği adrese çıkartılan tebligatın muhatabın tanınmadığı açıklamasıyla bila tebliğ iade edildiği, Mahkemece davacının dosya arasında tespit edilmiş bulunan adres kayıt sistemindeki adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tebligat çıkartılması gerekirken, davacıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmaksızın duruşma gününün verilmesi, sonrasında anılan duruşma gününde davacının gelmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılması ve akabinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacıya babasından intikal eden dava dışı 717 parsel sayılı taşınmazın 09.02.2011 tarihinde satıldığı, aynı tarihte davacının hesabına 47.000,00 TL havale yapıldığı, hesaptan 06.01.2012 tarihinde ise 39.000,00 TL çekildiği, davalının hesabına da 06.01.2012 tarihinde 100.000,00 TL yatırıldığı, aynı gün aynı miktarda paranın çekildiği, tasfiye konusu taşınmazın da 06.01.2012 tarihinde satın alındığı, davalı tanıklarının davalının annesinin 100.000,00 TL yardımda bulunduğunu beyan ettikleri, taşınmazın edinme tarihindeki değerinin bilirkişilerce 195.033,00 TL, güncel sürüm değerinin ise 750.000,00 TL olarak tespit edildiği, bunun 100.000,00 TL'sinin davalının annesi tarafından verildiği, kalan 95.033,00 TL'nin 39.000,00 TL'sinin ise davacının miras malının satış bedelinden karşılandığının kabul edildiği, kalan 56.033,00 TL'nin ise aksi ispat edilemediğinden tarafların edinilmiş malı sayıldığı ve buna göre yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı, davacının 322.875,00 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile, 322.875,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 24.01.2024 tarih ve 2022/9398 Esas, 2024/453 Karar sayılı kararı ile, davacının taşınmazın 148.000,00 TL'ye, davalının da 92.500,00 TL'ye alındığını iddia ettiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise taşınmazın edinme değerinin 195.033,00 TL olarak tespit edildiği ve işbu değere göre alacağın hesaplandığı, davacının iddiasının üzerinde belirlenen taşınmaz değerine göre alacağın hesaplanmasının davalının aleyhine olduğu; hükme esas alınan hesap raporunda oranlama yapılarak değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağının belirlenmesi yerinde ise de, toplam alacak miktarı belirlenirken değer artış payı alacağı ile artık değere katılma alacağının toplanması gerekirken yanlışlıkla değer artış payı alacağı yerine artık değerin değer artış payı alacağı olarak katılma alacağı ile toplanması sonucunda fazla alacağa hükmedildiği; davacı lehine hükmedilen alacağın değer artış payı ve artık değere katılma alacağı niteliğinde olduğu, alacağa tasfiyenin gerçekleştiği karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, alacağa dava tarihinden faiz yürütülmesinin de hatalı olduğu belirtilerek davalı kadın vekilinin taşınmazın edinme değeri, alacağın miktarı ve faize yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına, davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde; bozma kararının hatalı olduğunu, hukuk uygun Mahkeme kararının gerekçelerinin tartışılmadığını, müvekkilinin ıslah talebi ve lehine deliller yokmuş gibi karar verildiğini, davalının taşınmazı kullandığını ve müvekkilinin kayıplarının enflasyonist ortamda göz ardı edildiğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma kararının doğru olup olmadığı, faizin başlangıç tarihi, delillerin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) geçici 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 inci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320,00 TL para ceza ile 891.50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.