"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2980 E., 2023/3066 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/696 E., 2022/58 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; davalının, müvekkiline sürekli fiziksel şiddet uyguladığını ve küfür ve hakaret ettiğini, müvekkilinin, davalının yaşattığı şiddet ve korku nedeniyle psikolojik olarak yıprattığını ve toplum içine dahi çıkamadığını, davalının iddialarının gerçek olmadığını ve kabul etmediklerini, müvekkilinin daha önce açtığı davadan feragat ettikten sonra davalının sözlü ve fiziksel şiddetinin artarak devam ettiğini, müvekkilinin can güvenliğinin dahi bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının daha önce de boşanma davası açtığını ve 01.07.2020 tarihinde feragat ettiğini, davacının sık sık evi terk ettiğini, davacının ailesinin evliliğe müdahale ederek müvekkiline hakaret ettiklerini, boşanma davasının da ailesinin baskısıyla açıldığını beyanla davanın reddine, müvekkili lehine 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya karşı fizisel şiddet uyguladığı ve bu hususun süreklilik haline geldiğinin anlaşıldığı, boşanmaya sebep olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, alınan sosyal inceleme raporuna göre velâyetinin annesine verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak dava tarihinden itibaren çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına, davacı, dava açılmakla ayrı yaşama hakkı kazandığından ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından davacı lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak tedbir ve yoksulluk nafakasına, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan davacı lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, yaşları, evlilik süreleri, yeniden evlenme şansları ve hakkaniyet ilkesi değerlendirilerek maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, davacının daha önce açtığı boşanma davasından feragat etmek suretiyle affettiği davranışın kusur olarak yüklenemeyeceğini beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacı eşe sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü ile boşanma kararı, velâyet düzenlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden verdiği kararın doğru ve yerinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, davacının daha önce açtığı boşanma davasından feragat etmek suretiyle affettiği davranışın kusur olarak yüklenemeyeceğini beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranış yönünden af olgusunun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davalı erkeğin, davacı kadına karşı sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve en son davacı kadının fiziksel şiddete uğradıktan sonra ortak konuttan ayrıldığının anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.