"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2672 E., 2023/2092 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kütahya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/219 E., 2023/566 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; reddedilen her iki davası yönünden davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 165 inci maddesine dayalı davasının reddine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
2.Kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı kadının açtığı akıl hastalığı olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesine ve 166 ncı maddesine dayalı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dosyanın tetkikinden, İlk Derece Mahkemesi'nce Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinin, 31.05.2023 tarihli raporunda; "...erkeğin, hâlihazırda fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekât serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyette ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinde menfaatlerini müdrik ve telkinlere mukavim olabilecek, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre ...'ın hali hazır durumu ile fiil ehliyetine haiz olduğu, kendisine vasi ya da yasal danışman tayinine mahal olmadığı..." yönünde rapor verildiği belirtilerek akıl hastalığına dayalı davanın reddine; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davası yönünden ise dava dilekçesindeki dayandığı vakıaları ispat edemediğinden evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasının reddine karar verilmiş, kararın kadın vekili tarafından davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce; Adli Tıp Kurumunun vermiş olduğu rapor dikkate alınarak, kadının akıl hastalığından kaynaklı boşanma davasının reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, yine İlk Derece Mahkemesince davalının kusurlarının mevcut deliller ile ispat edilemediği gerekçesiyle terditli davada ikinci talep olan evlilik birliğinin sarsılması nedenli davanın reddine karar verilmiş ise de neticede; isnat edilen maddi vakıaların, hastalığın aktif ya da pasif döneminde gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve bu sebeple davranışlarının iradi olup olmadığının anlaşılamaması karşısında erkeğe kusur olarak yüklenmemesinde ve kadının terditli ikinci talebi olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadın dava dilekçesinde, delil olarak tanık, darp raporu, koruma kararları ve ceza mahkemesi kararlarına dayanmış olup dava tarihinden önce soruşturma konusu olan Mersin 14 Asliye Ceza Mahkemesi 2015-559 Esas sayılı dosya içeriğinden, erkek eşin kadına şiddet uyguladığı anlaşılmıştır. O halde, erkeğin kusurlu eylemleri nedeniyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda fiziksel şiddet uygulayan davalı erkek tam kusurludur. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında erkek eşin şiddetine maruz kalan kadının evlilik birliğinin devamı mümkün olmadığından, boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz ve hatalı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının 4721 sayılı Kanun'un 166/1 inci maddesine dayalı davanın reddi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadının 4721 sayılı Kanun'un 166/1 inci maddesine dayalı davanın reddi yönünden BOZULMASINA,
3.Davacı kadın vekilinin 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesine (akıl hastalığına) dayalı davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının akıl hastalığına dayalı davanın reddi yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.